Zamlaya zamlaya nasıl kriz olur?

Ülkemizin fabrika ayarları ile oynanmaya devam ediliyor. Bir yandan enflasyon canavarının arkasına saklanmış fırsatçılar, diğer yandan enflasyon canavarının uyanışını fırsata çevirmek isteyen birbirilerine muhalif siyasiler. Ne kadar acı değil mi? Bu ülkenin zor duruma düşmesini fırsata çevirmek isteyenleri nefretle kınıyorum.

Proje geliştirmeyen, dış güçlerden medet umanların Türk’e verecek hiçbir hizmeti olamaz. Çünkü bu türler hem fikren hem de bedenen satılmış, Türklük ruhunu esir etmiş zavallılardır. Her sıkıştıklarında sağa sola savrulanlar, mavi boncuk dağıtanlar, vatandaşın dar gelirlinin geçim sıkıntısına çözüm yerine şovmenlik yapmaları hem siyasi, hem de vicdani ahlaktan yoksunluğu gösteren çok çirkin davranışlardır.

Ülke ne zaman darboğaza girse, olan garibana, fakir fukaraya oluyor. Sanki sessiz sedasız bir şekilde hayata tutunma mücadelesi veren dar gelirler sokuyorlar ülkeyi darboğaza. Sanki tüm suç onların, döviz yokluğu onların, pahalılık onların, enflasyon, devalüasyon onların yüzünden oluyor, fiyatlar onların yüzünden tırmanıyor. Halbuki dar gelirliyi bir lokma ekmeğe muhtaç eden, halkı ezip sömüren fırsatçılar ve siyasi rant peşinden koşanlardır.

Biliyoruz ki, siyasi rantçılar, krizden medet uman tacirler ile politikacılar yarasa tabiatlıdırlar. Onlar da çok aydınlıktan hoşlanmazlar. Tıpkı akaryakıt fiyatlarında yaşadıklarımız başıboşluk gibi. Ne hazindir ki, akaryakıt fiyatları yükseldiğinde dış güçler diyoruz. Dünya piyasalarında inişe geçen brent  akaryakıt fiyatları iç piyasada bir türlü düşüşe geçmiyor. Her fiyat yükselişinde dış güçlerin, düşüşte ise bir türlü varlık göstermeyen iç güçlerin kime ve kimlere hizmet ettiklerini merak etmiyor değiliz.

Dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanan ülkemiz insanlarının sabrını takdirle karşılıyoruz. Bu kadar fırsatçının fırsat kolladığı, piyasaların tam olarak denetim altına alınmadığı bir dönemde ürünün zamlaya zamlaya nasıl krize dönüştüğünü hep birlikte görüyor ve yaşıyoruz. İktidarın, tebasının bu sabrını daha fazla zorlamadan, enflasyon ile mücadelede daha kalıcı, daha hızlı ve daha radikal kararlar acilen alması elzemdir..

Enflasyon ile mücadelede her ne kadar hüküm iktidarın olsa da hak tebaanındır. Çünkü iktidar her hakkını tebaanın kuvvetinden aldığı bilinmektedir. Sadece marketçi ile, toptancıya baskınla fiyatlar düşmez. Bize göre iktidar, enflasyonla mücadeleye ve fiyat düşürmeye yönelik denetimlerine yanlış yerden başlıyor. Eğer fırsatçılar ile karaborsacılar dize getirilmek isteniyorsa önce akaryakıt tedarikçileri ile istasyonları denetim altına alınmalı. Ne işe yaradığını bir türlü göremediğimiz EPDK lav edilmeli, bu piyasalar denetim altına alınmalıdır. Zamları yıldırım hızıyla uygulayan EPDK, fiyat indirimlerini neden anında uygulamaya koyamıyor? Burada ciddi bir rant paylaşımı mı var acaba?

EPDK ile ilgili o kadar çok söylentiler ve dedikodular var ki, hepsi de bu zamlar karşısında karanlıkta kalıyor. Oysa gelişmeye riayet her hususta lazımdır, nur bile karşınıza birdenbire çıkarsa karanlıkta gördüklerinizi göremez olursunuz. Tıpkı zamlaya zamlaya krize davetiye çıkaran akaryakıt fiyatları gibi.

Bu gün ülkemizin ekonomik ve siyasi durumu hal ve gidişatı ne kadar kötü olsa da ahali iyimser idarenin taraftarıdır. Bu iyimserliğin zamlaya zamlaya daha derin krize dönüşmemesi için siyasi iktidara önerim şudur: Piyasaları denetlemeye fikren emir olamazsan esir olursun; bu ikisinin ortası yoktur. Kur kurumalı mevduatı kontrol altına aldığınız gibi, enflasyonu da derhal kontrol altına almalısınız. Özellikle akaryakıt fiyatlarını. Bilmem meramımızı anlatabildik mi? Bizden söylenmesi.  Ne diyelim yine de ferman siz siyasi iradenindir.