TürkAkım’da vanalar açıldı

Rusya’dan gelecek doğal gazı Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak dev proje TürkAkım’da vanalar açıldı. İstanbul’da gerçekleşen törende konuşan Putin, “Rusya-Türkiye arasındaki iş birliği, engelleme çabalarına rağmen her alanda gelişiyor” dedi. Erdoğan ise “TürkAkım, Rus dostlarımızla büyük emek harcadığımız, hem ikili ilişkiler hem de enerji haritası bağlamında tarihi nitelikte bir projedir” sözlerini kaydetti.
Rus doğal gazını Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya nakledecek TürkAkım doğal gaz boru hattının vanaları düzenlenen törende büyük bir coşku ile açıldı.

TürkAkım doğal gaz boru hattının hizmete girmesi dolayısıyla Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen törene, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, Sırbistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ve Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov katıldı.

Açılış töreninde ayrıca Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un yanı sıra Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov, Bulgaristan Enerji Bakanı Temenuzhka Petkova, Sırbistan Madencilik ve Enerji Bakanı Aleksandar Antic de yer aldı.

Devlet ve hükümet başkanlarının salona girişinin ardından TürkAkım Doğalgaz Boru Hattı Projesi’nin tanıtım videosu gösterildi.

ERDOĞAN VE PUTİN’DEN ORTAK BASIN AÇIKLAMASI

Açılışta, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin’in yanı sıra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve Rusya Federasyonu Enerji Bakanı Aleksander Novak konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından Russkaya Kompresör İstasyonu’ndaki Gazprom Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Oleg Aksyutin ve Kıyıköy Alım Terminali’ndeki BOTAŞ Genel Müdürü Burhan Özcan ile video konferans aracılığıyla bağlantı kuruldu. Aksyutin ile Özcan, projeye ilişkin bilgi verdi.

Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin, Sırbistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vucic, Bulgaristan Cumhuriyeti Başbakanı Borisov, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, TBMM Başkanı Şentop, Eski TBMM Başkanları İsmail Kahraman ile Binali Yıldırım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve Gazprom Üst Yöneticisi Alexey Miller açılış sırasında sahnede yer aldı.

PUTİN: İŞ BİRLİĞİMİZ TÜM ENGELLEMELERE RAĞMEN DEVAM EDİYOR

Törende konuşan Putin, TürkAkım doğal gaz boru hattının tamamlanmasının genel anlamda Avrupa kıtası için önemli bir gelişme olduğunu belirterek, “Bu açılış törenine katılanlar sadece Rusya ve Türkiye için değil, Güney Avrupa ülkeleri için de önemli bir gelişmeye tanık oluyorlar.” dedi.

Bu büyük çaplı ortak projenin hayata geçirilmesinin, Karadeniz’in dibinden gaz boru hattının başarılı bir şekilde döşenmesinin Rus-Türk stratejik ortaklığının kayda değer ve somut meyveler getirdiğinin göstergesi olduğunu söyleyen Putin, “Rusya ve Türkiye arasındaki iş birliği adım adım bütün alanlarda gelişiyor. Dünyadaki son derece zor duruma rağmen ve birtakım uluslararası oyuncuların bu karşılıklı yarar yönünde gelişen iş birliğimize mani olmaya çalışmalarına rağmen bu çalışmalar, devam etmektedir.” diye konuştu.

‘ÖZEL VE BENZERİ OLMAYAN BİR ULAŞTIRMA SİSTEMİ’

Putin, Rus doğal gazının Türkiye’ye 30 yıldır ihraç edildiğini belirterek, “Önce Rus doğal gazını Trans-Balkan gaz boru hattı üzerinden Türkiye’ye aktarıyorduk. Sonra doğrudan Mavi Akım üzerinden vermeye başladık. Sadece geçen sene Türk ortaklarımız 24 milyar metreküp gaz aldı.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’ye Rus doğal gazının TürkAkım ile yeni bir güzergahtan aktarılacağını vurgulayan Putin, “Bu, gerçekten son derece özel ve benzeri olmayan bir gaz ulaştırma sistemi.” değerlendirmesini yaptı.

Putin, denizin dibinden her biri 16 milyar metreküplük kapasiteye sahip, derinliği 2 kilometreyi, uzunluğu 1800 kilometreyi aşan borularla iki paralel hat döşendiğini anlatarak bu çalışmanın modern teknolojileri barındıran ve hiç de kolay olmayan bir proje olduğunun altını çizdi.

‘AVRUPA’NIN GÜVENİNİ SAĞLAYACAK’

TürkAkım ile ilk hattan Batı Sibirya yataklarından doğal gaz geleceğini, ikinci hat ile de doğal gazın Türkiye üzerinden Balkanlar’a, Bulgaristan ve Yunanistan ve Sırbistan’a sevk edileceğini belirten Putin, “Rus doğal gazının TürkAkım ile Türkiye üzerinden Avrupa’ya sevk edilmesi sadece Türkiye ekonomisine ve Karadeniz bölgesine değil, birçok Güney Avrupa ülkesinin ekonomisine olumlu tesir edecek ve genel anlamda Avrupa enerji piyasasının güvenini sağlayacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Putin, TürkAkımı gaz boru hattının güvenilir bir şekilde işletileceğini ve çevre dostu olduğunu belirterek, günde 6 kilometreden fazla boru döşenen projenin, bu konuda rekor kırdığını söyledi ve emeği geçenlere teşekkür etti.

‘YENİ BAŞARILARA İMZA ATACAĞIZ’

Rusya Devlet Başkanı Putin, “Türk makamlarına ve Türkiye Cumhurbaşkanı’na teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Çünkü inşa esnasında gerekli tüm lisansları ve izinleri vaktinde sağladılar. Bir siyasi irade gösterdiniz ülkenizin ulusal çıkarlarına uygun bir projeye el attınız. Eminim Rusya ve Türkiye gelecekte birçok projeyi hayata geçirecek. Hem enerji alanında hem de başka alanlarda hep beraber en iddialı projeleri gerçekleştirebileceğiz. Bu da her iki devlet ve millet için hayırlı olacaktır.” diye konuştu.

Putin, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Hiç de kolay olmayan şartlarda, zor bir dünyada yaşıyoruz. Ne yazık ki bulunduğumuz bu bölgede gerginliğin artırılmasına yönelik ciddi eylemler var. Türkiye ve Rusya, bu arada bambaşka örnekler sunuyor. Örneğin devletlerimiz, halklarımız, Avrupa halkları ve dünya halklarının hayrına çalışmalar yürütmekteyiz. Eminim gelecekte de bu şekilde adımlar atacağız ve yeni başarılara imza atacağız.”

ERDOĞAN: TARİHİ NİTELİKTE BİR PROJE

Putin’den sonra sözü alan Erdoğan konuşmasına başlarken ilk haftası geride bırakılan 2020 yılının ülkeler, halklar ve tüm dünya için esenlikler getirmesini dileyerek şöyle konuştu:

“TürkAkım, Rus dostlarımızla beraber büyük emek harcadığımız, hem ikili ilişkilerimiz hem de bölgemizdeki enerji haritası bağlamında tarihi nitelikte bir projedir. Projenin hattının deniz bölümünün tamamlanması münasebetiyle değerli dostum Putin ile geçtiğimiz yıl yine İstanbul’da bir tören düzenlemiştik. Allah’a hamdolsun geride bıraktığımız bir sene içerisinde hedeflediğimiz şekilde hattı başarıyla tamamladık ve işte şimdi de açılışı yapıyoruz.

Proje sayesinde 31,5 milyar metreküplük doğal gazın 15,75 milyar metreküpü aracı hiçbir ülke olmadan doğrudan ülkemize ulaşacaktır. Böylece 15 milyon hanenin yıllık doğal gaz ihtiyacını da karşılamış olacağız. TürkAkım Projesi’nin ülkemiz ve bu haktan faydalanacak tüm dostlarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Projenin hayata geçirilmesinde emeği ve katkısı şükranlarımı sunuyorum.”

Nüfusun yüzde 79’una karşılık gelen 53 milyon vatandaşın doğal gazı aktif bir şekilde kullandığını vurgulayan Erdoğan, “Bu sayı, yaptığımız altyapı yatırımlarıyla gün geçtikçe artıyor.” dedi.

Rusya’nın Türkiye’nin önde gelen doğal gaz tedarikçilerinin başında geldiğin idile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geride bıraktığımız 33 senede Rusya Federasyonu’ndan yaklaşık 400 milyar metreküp doğal gaz tedariki sağladık. Bu tablo ülkelerimizin karşılıklı çıkarına dayalı, kazan-kazan temelli işbirliğinin en güzel örneğidir. Enerji alanındaki iş birliğimiz, her türlü sınamayı diğer alanlarda olduğu gibi başarıyla atlatmıştır. Türkiye ve Rusya olarak bu işbirliğinin zemini üzerinde yeni projelere, yeni başarılara imza atmaya devam edeceğiz. Avrupa ülkelerinin proje kapsamındaki ikinci hattan gelecek Rus gazına yoğun ilgi gösterdiğini görüyoruz. Türkiye olarak son yıllardaki yatırımlarımızla kendimizle birlikte bölge coğrafyası için de önemli bir doğal gaz arz kapasitesi ve ticaret merkezi oluşturacak altyapıya kavuştuk. Bundan bir ay önce bölgemizin en stratejik hatlarından biri olan TANAP’ı aziz kardeşim Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile birlikte resmen hizmete açtık. Enerjinin İpekyolu olarak görülen TANAP ile 16 milyar metreküplük Azerbaycan doğal gazını Türkiye ve Avrupa’nın istifadesine sunduk. İlerleyen yıllarda TANAP’ın taşıma kapasitesini önce 24 milyar metreküpe inşallah ardından da 31 milyar metreküpe çıkarmayı planlıyoruz.”

‘ÜLKEMİZİN DIŞLANDIĞI HİÇBİR PROJENİN HAYATA GEÇME ŞANSI YOK’

Erdoğan, yeni arz kaynaklarının ortaya çıkarılması ve mevcut rezervlerin geliştirilmesi doğrultusunda kara ve denizde hidrokarbon arama ve üretim faaliyetlerinin artırılması için çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi.

Erdoğan, şunları kaydetti:”Hedefimiz ülkemizi küresel enerji merkezlerinden biri haline getirmektir. Türkiye olarak kesinlikle bölgesel gerilim peşinde değiliz, asla da olmadık. Doğu Akdeniz’de süren hidrokarbon arama faaliyetlerimizin tek amacı ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin menfaatlerini korumaktır. Her fırsatta tekrarladığımız gibi Doğu Akdeniz’de ülkemizin dışlandığı hiçbir projenin ekonomik, hukuki, diplomatik bakımdan hayata geçme şansı yoktur. Akdeniz’deki en uzun kıyı şeridine sahip Türkiye’nin bu bölgeyle ilgili her türlü projede söz söyleme hakkı elbette olacaktır. Buradan tüm kıyıdaş ülkelere yaptığımız iş birliği çağrımızı tekrarlamak istiyorum. Gelin tarih boyunca medeniyetlere beşiklik yapmış Akdeniz’i çatışma değil, iş birliği sahasına dönüştürelim. Bize bir adım gelene çok daha fazlasıyla gitmeye hazırız. Karşılıklı saygı ve hakkaniyet temelinde her türlü iş birliğine varız. Gerek TANAP, gerekse bugün açılış gururunu yaşadığımız TürkAkım, ülkemizin işte bu vizyonunun en somut nişanesidir. Ve TürkAkım isminin sahibi de hak sahibi değerli dostum Sayın Putin’dir. Muhataplarımızdan beklentimiz, Türkiye’nin uzattığı bu samimi iş birliği elini geri çevirmemeleridir.”

‘SEMBOL ESERLERDEN BİRİ OLACAK’

Erdoğan, bu sene Rusya Federasyonu ile modern dönemdeki diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 100. yılını kutladıklarını ancak komşu Rusya ile münasebetlerin çok daha köklü olduğunu anlattı.

2. Beyazıt’a, 1492 yılında Çar 3. Ivan’ın gönderdiği mektubun Türk-Rus ilişkilerinin başlangıcı olarak kabul edildiğini aktaran Erdoğan, dolayısıyla iki komşu devlet arasındaki münasebetlerin 500 seneyi aşan bir derinliğe ulaştığını vurguladı.

“Avrasya coğrafyasının iki köklü devletinin iş birliği yaptıklarında bunun hem insanlarımız hem bölgemiz için nasıl olumlu neticeler getirdiğini biliyoruz.” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“İstiklal Harbimizde Rus dostlarımızdan gördüğümüz desteği unutabilmemiz mümkün değildir. Soğuk savaşın en keskin dönemlerinde dahi Rusya ve Türkiye komşuluk hukukunun zedelenmesine müsaade etmemişlerdir. Son dönemde de fikir ayrılıklarımızın ortak çıkarlarımızın önüne geçmesine izin vermedik. Sayın Putin’in güçlü iradesiyle ilişkilerimizde çok farklı bir ivme yakaladık. 1980’lerde 300-400 milyon dolar civarında seyreden ticaret hacmimizde artık 100 milyar dolarlık hedefi konuşuyoruz. Özellikle son 3 yılda ikili ticaretimizde düzenli artış yaşıyoruz. Turizmde her sene yeni bir rekor kırılıyor. Müteahhitlerimizin Rusya’da üstlendikleri işlerin toplamı 75 milyar dolara ulaştı. Karşılıklı yatırımlarımız onar milyar doları aştı. Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinde de ciddi bir aşamaya geldik. İnşallah ülkelerimiz için son derece önemli olan bu projeyi de planladığımız takvime uygun şekilde tamamlayacağız. Bugün açılışını yaptığımız TürkAkım projesi ise yeni dönemin sembol eserlerinden biri olacaktır. Sahip olduğumuz potansiyeli tam manasıyla harekete geçirdiğimizde ortaya çıkacak katma değerden tüm bölgenin istifade edeceğine inanıyoruz. Tıpkı bir Rus atasözünde ifade edildiği gibi ‘Akıllı yol arkadaşı, yolun yarısı demektir.’ Biz de ‘önce refik sonra tarik’ diyen yani yol kadar yol arkadaşının da önemli olduğuna inanan bir milletiz.”

Türk-Rus dostluğunun ortak projelerle son yıllarda bu gerçeği defalarca ete kemiğe büründürdüğünü ifade eden Erdoğan, “İnşallah önümüzdeki dönemde de Türkiye ve Rusya’nın iki komşu ülke olarak yol arkadaşlığını kararlılıkla sürdüreceklerine inanıyorum.” dedi.

ABD-İRAN GERİLİMİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde bölgesel olaylar bakımından oldukça sancılı günler yaşandığını vurgulayarak, “Müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri ile komşumuz İran arasında bir süredir devam eden gerilim hiç arzu etmediğimiz bir noktaya ulaştı. Türkiye olarak ne Irak’ın ne Suriye’nin ne Lübnan’ın ne de deniz yoluyla enerji ticaretinin yüzde 30’undan fazlasının yapıldığı Körfez bölgesinin vesayet savaşlarının sahnesi haline gelmesini istemiyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

Özellikle komşu Irak’ın zaten sıkıntılı olan istikrarını tamamen kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Irak Türkmenlerinin selameti de bizim için kendi vatandaşlarımızın güvenliği kadar önemlidir. Arabı, Kürdü, Türkmeni, Şiisi, Sünnisi ile Irak halkının tamamı bizim özbeöz kardeşimizdir. Türkiye olarak bu konudaki hassasiyetimizi daha önce de farklı vesilelerle açıkça ortaya koyduk. Yaklaşık 30 yıldır kargaşa ve çatışmalarla anılan Irak’ın toprak bütünlüğünü koruyarak, yeniden huzura kavuşması için büyük çaba harcadık. DEAŞ ve PKK terörü ile mücadelesinde Irak’a her alanda destek verdik. Mezhepçilik taassubunun bu ülkeyi esir almasını engellemek için Irak halkını oluşturan tüm gruplara düzenli temas kurmak suretiyle elimizi uzattık. Savaş tamtamlarının çaldığı bu kritik süreçte de diplomasinin tüm kanallarını kullanarak tansiyonu düşürmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede son bir haftada çok sayıda liderle telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Dışişleri Bakanımız da muhataplarıyla yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor. Amacımız gerilimi düşürerek yeniden akli selimi hakim kılmaktır.”

‘KİMSENİN BÖLGEYİ YENİ BİR ATEŞ ÇEMBERİNE ATMAYA HAKKI YOKTUR’

Erdoğan, bölgenin son 20 yıldır devam eden çatışmalar sebebiyle zaten bitap düştüğünü, farklı güçler arasında sürdürülen vekalet savaşlarının bedelini Irak’tan Suriye’ye kadar milyonlarca masumun ödediğini ifade ederek, asırlarca esenlik ve barış diyarı olan İslam medeniyetinin kadim şehirlerinin birer enkaza dönüştüğünü söyledi.

Kardeşin kardeşe düşman hale getirildiği bu tablodan da en fazla bölgeyle ilgili hesabı olan dış güçlerin faydalandığına işaret eden Erdoğan, “Coğrafyamızda artık yeni bedeller ödemeye kimsenin mecali kalmamıştır. Hiç kimsenin sadece kendi çıkarları uğruna Irak başta olmak üzere tüm bölgeyi yeni bir ateş çemberine atmaya hakkı yoktur. Tüm taraflarla konuşabilen bir ülke olarak diplomasi trafiğimizi çok yönlü bir şekilde devam ettireceğiz. Elimizdeki tüm imkanları seferber ederek bölgemizin kan ve gözyaşına boğulmasına izin vermeyeceğiz. Bu süreçte Rusya Federasyonu ve değerli dostum Sayın Putin ile de sürekli diyalog ve istişare halinde olacağız. Rus dostlarımızın da katkısı ve destekleriyle inşallah bu sıkıntılı süreci suhuletle atlatacağımıza inanıyorum.” şeklinde konuştu.

Konuşmasının sonunda TürkAkımı’nın iki ülke ve bölge için hayırlara vesile olmasını diyen Erdoğan, sözlerini projenin mimarı olarak gördüğü Rusya Devlet Başkanı Putin ve heyetine teşekkür ederek tamamladı.

TÜRKAKIM PROJESİ

Türk Akımı, Rusya’dan çıkıp Karadeniz’i boydan boya geçen ve Ukrayna’yı bypass ederek Türkiye’nin Marmara bölgesine giriş yapan ve buradan Bulgaristan’a bağlanan ve bu şekilde tüm Avrupa’ya enerji sağlayabilecek olan bir doğal gaz boru hattı.

‘Güney Akımı’ adı verilen ve 2014’te iptal edilen projenin yerine yapılmış olan bu hat projesi de Türkiye’nin Kasım 2015’te Rus jetini düşürmesinin ardından askıya alınmıştı. İlişkiler 2016’da normale döndükten sonra Mayıs 2017’de yapımına başlanan hat 8 Ocak 2020’de ilk gazı pompalamaya başlayacak.

BOTAŞ VE GAZPROM ARASINDA İMZALANDI

Aynı şekilde Karadeniz’den geçen ‘Mavi Akım’ boru hattından sonra Rusya ile Türkiye arasındaki ikinci direk gaz hattı olan Türk Akımı iki ülkenin enerji devi şirketleri olan Gazprom ve BOTAŞ arasında imzalandı ve 11,4 milyar euroya mal oldu.

TAM KAPASİTEDE YILLIK 15,75 MİLYAR METREKÜP GAZ GEÇECEK

Tam kapasite çalıştırıldığında Karadeniz’deki bu iki hattan ayrı ayrı yıllık 15,75 milyar metreküp gaz geçişi olacak. İlk hat olan Mavi Akım daha ziyade Türkiye’yi beslemek için kurulmuştu, ikinci hat olan Türk Akımı ise Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan ve Macaristan’a enerji sağlamayı amaçlıyor.

PROJENİN TEKNİK ÖZELLİKLERİ

Hattın deniz kesimi, Karadeniz’de birbirine paralel ilerleyen 930 km’lik iki adet borudan oluşuyor. Bunun 700 km’si Türk karasuları içerisinde yer alıyor.

Yer yer 2 bin 200 metre derinliklere kadar inen borular Rusya kıyısındaki Anapa kenti yakınlarında başlayıp Trakya’daki Kıyıköy beldesinde Türkiye kıyısına çıkıyor. İki kilometreyi aşan derinlikte inşa edilen 81 cm çapındaki bu boru hattı sistemi her biri 12 metre uzunluğunda olan binlerce borunun birleştirilmesi ile oluştu.

YUNANİSTAN VE BULGARİSTAN KENDİ KISIMLARINI İNŞA ETTİ

Kıyıköy’deki alım terminalinden sonra karadaki iki yeraltı boru hattından biri Lüleburgaz’da Türkiye’nin mevcut doğal gaz şebekesine bağlanıyor ve diğer boru hattı ise Avrupa sınırına ulaşıyor. Yunanistan’a bağlanan kısmı için gerekli anlaşma da Temmuz 2015’te Rusya ile Yunanistan arasında sağlandı.

Bulgaristan da Türk Akımı hattına bağlanabilmek için kendi topraklarında 11 km’lik boru hattı inşa etti. Kullandığı yıllık 3 milyar metreküp doğal gaz için tamamen Rusya’ya bağımlı olan Bulgaristan’ın Enerji Bakanı Tememoujka Petkova Ukrayna ve Romanya’ya transit ücreti ödemeyecek olmalarının hazinede her yıl milyonlarca euroluk tasarruf sağlayacağını açıkladı. Türk Akımı sayesinde Bulgaristan’daki gaz fiyatlarında ortalama yüzde 5’lik bir düşüş yaşanacağı hesaplanıyor.

ABD’NİN YAPTIRIM TEHDİDİ

Türk Akımı Rusya’nın Ukrayna’yı bypass etmek için hayata geçirdiği üçüncü hat. İlk olarak Almanya’ya direk Baltık denizi üzerinden Kuzey Akımı boru hattı çekildi. Kuzey Akımı 2’nin döşenmesi ise devam ediyor ancak ABD bu hattın inşasına karşı çıkıyor ve yaptırım tehditlerinde bulunuyor. Bu nedenle bu ikinci hattın geleceği şimdilik net değil.

RUSYA KİEV’E MECBUR KALMAK İSTEMİYOR

Var olan durumda Rusya, Trans-Balkan boru hattı ile Ukrayna, Romanya ve Bulgaristan üzerinden Türkiye, Yunanistan ve Kuzey Makedonya’ya gaz aktarıyor. Aralık ayında Rusya Ukrayna ile yeni bir gaz transit geçiş anlaşması yaptı ve Rus gazının en az beş yıl daha Avrupa’ya bu hat üzerinden de gitmeye devam edeceği konusunda uzlaşıldı. Bunun yanı sıra Moskova Kiev ile mevcut hukuki bir anlaşmazlığı çözmek için de 2,9 milyar euro ödeme yapmayı kabul etti.

Her ne kadar Rusya ile Ukrayna arasında bu anlaşmalar yapılmış olsa da Moskova en büyük ve en önemli müşterisi olan Avrupa ile gaz ilişkisini Kiev üzerinden kurmak ve Ukrayna’ya bu kozu vermek istemiyor.

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Ekointernet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

“Etki Ajanlığı” yasa teklifi revize edilmek üzere geri çekildi

Kamuoyunda ‘etki ajanlığı’ olarak adlandırılan, “Devletin Güvenliği veya Siyasal Yararları Aleyhine Suç İşleme” maddesi geri …

Bir yanıt yazın