Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Yüreğir Şubesi Başkan adayı Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin, Ocak ayında yapılması beklenen maaş zammına dikkat çekerek, TÜİK’in siyasal Kasım ayı enflasyon rakamlarının gerçek hayatın çok dışında olduğu gibi, aralık ayında da gerçek dışı düşük enflasyon artışı beklediklerini söyledi.
Emeklilerin sofrasına gelen yumurta, sıvı yağ ve bakliyata en az yüzde 20 zam geldiğini, ancak TÜİK’in açıkladığı Kasım ayı enflasyonunun yüzde 2,30 olarak açıklamasının gerçeği yansıtmadığını dile getiren Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin, “TÜİK hangi çarşı pazarda alışveriş yapıyor bilinmez ama, biz emekliler pazara gittiğimizde filelerimizi yarısına kadar bile dolduramıyoruz. Ocak ayında zam bekleyen emekliler, TÜİK’in siyasi yaklaşımı sayesinde yaklaşık 12 milyon emekliyi yine hüsrana uğrayacaktır. Salgınla ortaya çıkan ek masraflar ve yüksek enflasyon nedeniyle gelirleri düşen emeklilerin rahat bir nefes alması için seyyanen zam yapılması artık kaçınılmaz bir hal almıştır.” dedi.
Kovid-19, emeklinin hem sağlığını hem de gelirlerini olumsuz etkilediğini, salgınla tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de zorunlu harcama kalıpları değiştiğini, bu durumda emeklinin yaklaşık yüzde 80 bölümünün asgari ücretin bile altında aylık aldığına dikkat çeken Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin, özetle şunları söyledi:
“Fırsatçılar her zamanki gibi iş başında. Denetimsiz olan piyasalar yüzünde fırsatçıların yapmış oldukları zamların da etkisiyle bütçemizde gıda, elektrik, su, doğal gaz, internet, GSM faturaları ve temizlik malzemelerinin payı arttı. Bunun yanında, maske, siperlik ve takviye vitaminler bütçemize ek yük getirdi. Zaten sabit ve kıt gelirle ay sonunu getirme mücadelesi veren emeklilerimiz bundan da olumsuz etkilendi. Salgın nedeniyle ortaya çıkan ek masraflar ve çarşı-pazardaki yüksek enflasyon, emeklilerimizin gelirlerini ciddi oranda eritti. Geçim koşulları giderek zorlaşan emeklilerin rahat bir nefes alması için yüzdeli artışlar yerine seyyanen zam sistemine geçilmesi, artık kaçınılmaz olmuştur.”
“2000 ÖNCESİ TABANDAN AYLIK ALAN EMEKLİYE TAHMİNİ ZAM 181 LİRA”
İşçi emekli aylıklarına her yıl ocak ve temmuz aylarında bir önceki altı aylık dönemdeki enflasyon oranı kadar zam yapıldığını, memur emeklilerinin aylıklarının ise toplu sözleşmedeki oran ve enflasyon farkı hesaplanarak artırıldığını hatırlatan Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin, TÜİK’in açıkladığı Tüketici Fiyat Endeksinin (TÜFE) kasımda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 14,03 yükseldiğini, bu sonuçlara göre temmuz-kasım dönemini kapsayan beş ayda TÜFE oranının yüzde 7,02 olarak hesaplandığına dikkati çekerek şunları söyledi:
“Aralık ayında TÜFE’deki artışın yüzde 1 olduğunu varsayarsak, TÜFE’de altı aylık kümülatif toplam yüzde 8,09 olur. Yani emekli, dul ve yetimlerin aylık ve gelirlerine 2021’nin ilk altı ayında uygulanacak zam oranı bu şekilde netleşir. Bu rakamdan hareketle 2000 yılından önce emekli olmuş, en düşük işçi emeklisi aylığı 2 bin 232 liradan 2 bin 413 liraya yükselir. Zamla gelen 181 lira günlük 6 liraya karşılık gelir. Bu da günlük sadece bir şişe süt demektir. Emeklinin yaşam kalitesinin artması için her yıl seyyanen zam talep ediyoruz. Bilindiği gibi emekli aylığı hesaplama kriterindeki değişiklik nedeniyle 2000 yılı sonrası emekli olanlara 2000 öncesi emekli olanların oldukça altında aylık bağlanmıştır. Bu adaletsizliğin de giderilmesini talep ediyoruz. Bu adaletsizlik sosyal güvenliğin eşitlik kuralının 4447 ve 5510 sayılı Kanunları ile bozulmuştur. Sigortalı çalışma süresinin artmasına rağmen emekli aylıklarının düşmesine getirilecek olan intibak yasasıyla bu adaletsizliğe dur denilebilinir.”
“TÜİK, ENFLASYON SEPETİNİ GÜNCELLEMELİ”
Enflasyondan kaynaklı artışların emeklilerin giderlerindeki artışları karşılamakta yetersiz kaldığını TÜİK’in açıkladığı siyasi enflasyon oranları ile hane halkı tüketim harcamaları rakamlarının vatandaşların yaşam koşullarından uzak olduğunu belirten Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin, “Sokağın enflasyonunun TÜİK’in açıkladığı enflasyonun üzerindedir. TÜİK’in enflasyon hesaplamasında kullandığı sepette emekli yok. Emeklinin temel ihtiyaçların payının yükseltilmesi ve Kovid-19 salgınını da dikkate alınarak özellikle konut (ısınma, elektrik, su ve kira) ve gıdanın enflasyon sepetindeki ağırlığının yükseltilmesi gerekmektedir. Düşünün dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması için en az 2 bin 516 lira olarak açıklanmıştır. Bu da gösteriyor ki emeklinin yüzde 89’i açlık sınırı altında hayat mücadelesi vermektedir. Ülkenin kalkınması, büyümesi ve refahı için yılarca emek veren emeklilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerekmektedir. Memur emeklilerine verilen artış şekli, neden emekliye, dul ve yetime reva görülmüyor? İlgilileri bu ikilemden derhal vaz geçmeleri çağrısında bulunuyoruz.”