Moskova ve Şam’ın doğrudan Türk askerini hedef alan saldırıları Suriye’de savaş çanlarını çaldırdı. Ankara’nın operasyon takviminde geri sayım sürerken başkentler arasındaki trafik en üst seviyeye çıktı. Merkel ile Macron’un da katılımıyla İstanbul’da dörtlü zirve önerisi masaya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Putin’le kritik görüşme gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonda görüştü. Erdoğan ile Putin’in yapılan tüm anlaşmalara bağlı olduklarını ifade ettikleri görüşmede, Libya’daki gelişmeler de ele alındı. İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre görüşmede, Erdoğan, rejimin İdlib’de dizginlenmesinin ve insani krizin durdurulmasının şart olduğunu vurgulayarak, İdlib’de çözümün Soçi Mutabakatının tam olarak uygulanmasından geçtiğini belirtti. İki liderin yapılan tüm anlaşmalara bağlı olduklarını ifade ettikleri görüşmede, Libya’daki gelişmeler de ele alındı. Öte yandan müzakerelerin süreceği, önümüzdeki hafta Rus heyetinin Türkiye’ye geleçeği belirtildi.
İDLİB’DE YAŞANANLAR İÇİN YOĞUN ‘SAVAŞ’ DİYE BİLİRİM
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İblib’de Suriye ordusu ve TSK arasında devam eden çatışmalar için ‘savaş diyebilirim’ dedi. Erdoğan, Almanya başbakanı Merkel ve Fransa cumhurbaşkanı Macron ile yaptığı telefon görüşmesinde İdlib ateşkesi için 4’lü zirvenin 5 Mart’ta İstanbul’da düzenlenmesinin teklif edildiğini bildirdi. Erdoğan, bu davete Putin’in arzu edilen cevabı henüz vermediğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstabul’da Hz. Ali Camisi’inde kıldığı Cuma namazı çıkışında gündemdeki konuları değerlendirdi:
5 MART’TA İSTANBUL’DA 4’LÜ ZİRVE
“İdlib’de çok kararlı bir ateşkesin yapılması için davet yaptılar. Bu davet karşısında beklenen cevap vardır diyemem. Dörtlü zirve için 5 Mart’ta İstanbul’u teklif ettiler. Teklifle ilgili henüz Putin onlara arzu edilen cevabı vermedi. Putin ile telefon görüşmem olacak. Temenni ederim ki bu görüşmeyle de hayırlı bir adım atmış oluruz.”
ÇEKİLMEK SÖZ KONUSU DEĞİL
“Şu an itibarıyla İdlib’deki tüm gelişmeleri ele alacağız. İdlib’de yoğun bir ben buna savaş diyebilirim şu anda orada devam ediyor. Son rakamlar, 150 civarında rejim mensubu etkisiz hale getirildi. 12 tank 3 zırhlı araç 14 obüs ve 2 doçkalı pikap bunlar imha edildi. Rejim İdlib halkına zulmü durdurmadığı sürece bize oradan çekilmek söz konusu değil. Ateşkesi ancak bu şekilde yapabiliriz. Ateşkesi ancak o şekilde yapabiliriz. 1 milyona yakın insan sınırlarımıza göç ediyor. Güvenli bölgede yeni adım attık briket barakalar yapalım 25-30 metrekare dedik. Bu çalışmalarımız devam diyor.”
MACRON’A ‘SEN DE DESTEK’ VER DEDİM
“Sayın Merkel biliyorsunuz İstanbul’daki görüşmemizde bize burası için Kızılhaç üzerinden 25 milyon euro vereceğini açıklamıştı. O para da Kızılhaç üzerinden bizim Kızılay’a gelecek. Sayın Macron’a görüşmemde bunu hatırlatıp ‘sen de bu konuda destek vermelisin dedim.”
HAFTER MEŞRU DEĞİL
“Hafter bizim için bir muhatap değil. Hafter orada maaşlı bir lejyoner. Meşru birisi değil. Orada meşru olan, uluslararası camianın, BM’nin kabul ettiği lider Sarrac’tır. Biz hep Sarrac ile görüştük. Batı ne yazık ki Sarrac’ı davet ettiği yere Hafter’i de davet ediyor. Türkiye orada eğitimci kadrosuyla var. Bunun yanında orada Suriye Milli Ordusu’ndan insanlar var. Şu anda Rusların Wagner’i orada. Bunları niye konuşmuyorlar. Sudan var. ÇAD var. Bunların hepsini toparladığımız zaman 15 bini aşkın bu tür teröristler var.”
S-400 DE PATRIOT DA KULLANABİLİRİZ
Bizim S-400 gündemdeyken o zaman Sayın Trump’a biz tek düze çalışmak istemiyoruz, gelin bize Patriot’lar verin onu da alalım dedik. S-400 de Patriot da kullanabiliriz ama bize olumlu cevap vermediler veremediler.
İCRAATIMIZI ZATEN YAPIYORUZ
(İdlib için şubat ayı sonuna kadar verilen süreye ilişkin soruya) “Biz zaten icraatımızı yapıyoruz” yanıtını verdi.
İRAN’DA KORONAVİRÜS ALARMI
“Çok değişik rakamları diyenler var 13 diyenler var 4 diyenler var. Biz tedbirlerimizi almış durumdayız.”
MERKEL VE MACRON DEVREDE
İdlib’te giderek savaşın giderek artan ivmesi dünyayı da alarma geçirdi. Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i arayarak İdlib hakkında konuştu. Merkel ve Macron, Suriye’deki gerilimi azaltmak için Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte dörtlü bir görüşme yapmak istediklerini aktardı. Almanya Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada, “İki lider Putin ve Erdoğan ile buluşarak krize siyasi bir çözüm bulmak istediklerini aktardı” ifadeleri yer aldı. Merkel ve Macron, Suriye’de çatışmaların derhal sonlandırılarak evlerini terk etmek zorunda kalmış çok sayıda kişiye yardım yapılması gerektiğini belirtti ve Putin’e İdlib’de yaşanması muhtemel insani felakete dair çekincelerini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “4-5 Mart’ta İstanbul’da yapılması planlanıyor” diye açıkladığı zirve için Kremlin’den soğuk cevap geldi. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Rusya, Türkiye, Fransa ve Almanya arasında Suriye konulu bir zirvenin düzenlenmesinin ‘Rusya’nın gündeminde olduğunu, ancak tarihin belli olmadığını’ söyledi. Peskov, “İdlib’deki durum gerçekten de çok korku verici ve derin endişe yaratıyor” dedi. Peskov, Türkiye, Fransa ve Almanya arasında Suriye konulu bir zirvenin düzenlenmesinin söz konusu olduğunu ancak zamanını belli olmadığını söyledi.
Gazetecilerin, birçok uzmanın İdlib’deki mevcut gerginliğin Rusya ile Türkiye askerleri arasında bir çatışmaya neden olabileceği değerlendirmesiyle ilgili yorumda bulunmasını istediği Peskov, “En kötü senaryolar üzerinden konuşmak istemiyoruz, ancak aynı zamanda bir kez daha Suriye ordusunun İdlib’deki terör örgütleriyle mücadele ettiğini belirtmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Peskov; Rusya, Türkiye, Fransa ve Almanya arasında Suriye konulu bir zirve gerçekleştirilmesi konusunda konuşulduğunu, ancak henüz net bir karar alınmadığını da kaydetti. Peskov, “Gerçekten de böyle bir zirve gerçekleştirilmesi konusu ikili temaslarda olduğu gibi üçlü temaslarda da defalarca dile getirildi. Ancak henüz net bir karar yok. Dört ülkenin liderleri de bunu gerekli görürse böyle bir zirve gerçekleştirme ihtimalini dışlamıyoruz. Ancak tekrar ediyorum, bu konuda henüz bir anlaşmaya varılmış değil” dedi.
Öte yandan krize dair AB’den de açıklama geldi. Avrupa Birliği (AB) Konseyi cuma günü yaptığı açıklamada Suriye’de 1 milyon kişinin yerinden olduğu çatışmaların derhal son bulması çağrısında bulunarak, bütün taraflara sürdürülebilir bir ateşkes çağrısında bulundu.
“Suriye rejimi ve destekçileri tarafından İdlib’e düzenlenen yeni askeri saldırılar muazzam bir insani acıya neden oluyor ve bu kabul edilemez” denilen açıklamada Avrupa Konseyi bütün tarafları uluslararası insani hukuk ve uluslararası insan hakları hukuku kapsamında sorumluluklarını yerine getirmeye ve bölgeye insani yardımın erişimine izin vermeye çağırdı. AB etkilenen sivillere yardımı arttırmaya hazır olduğunu açıkladı. Açıklamada “AB bütün taraflara sürdürülebilir bir ateşkesi devreye sokmaları, sivillerin korunmasını garanti etmeleri ve 17 Eylül 2018 tarihli Soçi mutabakatı kapsamındaki taahhütlerini uygulamaları yönündeki çağrılarını en güçlü şekilde tekrar ediyor” denildi.
RUSYA, TÜRKİYE’Yİ GÖZETLİYOR
Rusya’nın Suriye’deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi, Türkiye’nin askeri araç ve mühimmat yüklü TIR’lardan oluşan bir konvoyu İdlib’e gönderdiğini söyledi. Sputnik Türkiye’nin aktardığına göre Rusya’nın Suriye’deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi, Türkiye’nin İdlib’e askeri araçlardan ve mühimmat yüklü tırlardan oluşan kilometrelerce uzunlukta bir konvoy gönderdiğini belirtti. Rusya’dan açıklama gelirken Demirören Haber Ajansı da Türkiye’nin çeşitli illerindeki birliklerinden sevk edilen tankların taşındığı TIR’lardan oluşan askeri konvoyun Gaziantep’in İslahiye ilçesine ulaştığını açıkladı.
ABD KONGRE ÜYELERİNDEN SURİYE’YE YAPTIRIM TALEBİ
ABD’li Kongre üyeleri, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’ya bir mektup göndererek, İdlib’deki saldırıları dolayısıyla Esad yönetimi Rusya’ya yönelik yaptırım uygulanması çağrısında bulundu. ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesine ait internet sitesinde, komite başkanı Eliot Engel ve komite üyesi Michael McCaul tarafından Pompeo’ya gönderilen mektuba ilişkin yazılı bir açıklama yayımlandı. Rusya, Esad rejimi, İran ve Hizbullah tarafından İdlib’de düzenlenen saldırılarda nisan ayından bu yana 1730 sivilin öldürüldüğü vurgulanan mektupta, Rusya ve rejime diplomatik baskı ve ekonomik yaptırım uygulanması istendi.
PATRIOT İÇİN BİR KARAR YOK
Türkiye’nin, Amerika Birleşik Devletlerin’den (ABD) Patriot sistemlerine ilişkin bir talepte bulunduğu ancak bu konuda henüz bir karar alınmadığı bildirildi.
Anadolu Ajansı’na konuşan bir ABD yetkilisi, “Patriot talebi aldığımızı biliyoruz ancak şu anda alınmış bir karar olmadığını anlıyoruz” ifadesini kullandı. Yetkili, Ankara’nın talebi tam ne zaman Washington’a ilettiğini belirtmezken, ‘son zamanlarda’ ifadesini kullanmakla yetindi. Bloomberg’in Ankara’da üst düzey bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, Türkiye’nin ABD’den 2 adet Patriot hava savunma sistemi talep ettiği yazılmıştı. Aynı yöneticiye göre Türkiye’nin güney sınırlarına konuşlandırılacak hava savunma sistemleriyle Rusya’nın desteklediği Suriye güçlerinin saldırılarına cevap verilecek. haberde talebe ABD’den henüz bir cevap verilmediği aktarılmıştı.
VOA’ya (Voice Of America-Amerika’nın Sesi) konuşan bir Amerikalı yetkili, ABD’nin Türkiye’nin Suriye sınırına Patriotlar konuşlandırılması talebinden haberdar olduğunu ancak bu konuda bir kararın henüz verilmediğini söyledi. Kimliğinin gizli tutulması koşuluyla konuşan Amerikalı yetkili “ABD, Türkiye’den Suriye ile sınırlarına Patriotlar konuşlandırılması için gelen talepten haberdar ancak Patriotlar’ın tedarik edilip edilemeyeceği konusunda bir karar verilmedi” ifadesini kullandı. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da önceki gece CNNTürk kanalında katıldığı bir programda, ABD’den olası Patriot desteği konusunda şunları söylemişti: “Daha önce hava savunma bataryalarını bize gönderdiler. Çünkü ülkemize karşı hem hava, füze tehdidi var hem de bu konuda daha önce yaşanmış bazı olaylar var. Bu manada bir Patriot bataryası desteği olabilir. Ayrıca bu konuda NATO Genel Sekreteri’nin de çeşitli açıklamaları var. Stoltenberg de bu konuyu yakinen takip etmekte, onların da bir takım teşvikleri, planları, uygulamaları önümüzdeki günlerde ortaya çıkabilir.
KOMUTANLAR SINIRDA
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar ile Suriye sınırındaki birliklerde incelemelerde bulunuyor. Milli Savunma Bakanı Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar ile Hatay’a gitti. Hatay Havalimanı’nda 2. Ordu Komutanı Korgeneral Sinan Yayla ve diğer yetkililer tarafından karşılanan Akar ve komutanlar, Suriye sınır hattındaki birliklerde incelemelerde bulundu.
CHP, İDLİB İÇİN ÖZEL OTURUM İSTEDİ
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, hükümetin, İdlib konusunda Meclisi en kısa sürede kapalı bir oturumla bilgilendirmesi gerektiğini söyledi. Altay, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, hükümetin Suriye politikasına ilişkin eleştirilerde bulundu. Türkiye’nin sınırlarına yönelik göç tehdidini önlemek için İdlib’e gittiğini, ancak Suriye yönetimi ile adeta savaş hali içinde olduğunu öne süren Altay “Burnunun doğrultusunda giden, kimseyi dinlemeyen, dünyaya caka satmak için her şeyi göze almış bir yönetim ile karşı karşıyayız” dedi. Dış politikanın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “maceraperest ihtirasına” teslim edildiğini savunan Altay, “Sınır güvenliğinin, göçmenlerin gelmemesinin, teröristlerin sızmasının önlenmesinin tek yolu Suriye’de güvenli bir ortamdır. Suriye’de güvenli ortam için de Suriye’nin toprak bütünlüğüne rıza göstermek lazım. Yapılan bütün işler, Suriye’nin toprak bütünlüğünü zedeleyici.” görüşlerini öne sürdü. Altay, Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi alındığını anımsatarak, “S-400’leri depoya koyduk, şimdi Amerika’ya ‘Patriot ver’ diyoruz. Bunu izah edebilmek mümkün değil. Türkiye’nin, ABD tarafından sırtı sıvazlanıp Rusya ile karşı karşıya getirilmesinden endişe ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Göz Atmak İster misiniz?
“Etki Ajanlığı” yasa teklifi revize edilmek üzere geri çekildi
Kamuoyunda ‘etki ajanlığı’ olarak adlandırılan, “Devletin Güvenliği veya Siyasal Yararları Aleyhine Suç İşleme” maddesi geri …