Olmadı Kemal bey olmadı.
Bir yandan demokrasiden, hak ve özgürlüklerden bahsedeceksin, diğer yandan devletin memurlarına ve bürokratların parmak sallayıp tehdit edeceksin.
Sonra da kalkıp yabancı misyonerlerle aynı dil ve üslupla 18 Ekim’i milat ilan edeceksin!..
Bu mu sizin demokrasi anlayışınız, bu mu Türkiye sevdanız?
Şimdi bu 18 Ekim ne anlama geliyor? Siz 18 Ekim diyeceksiniz, bu milattan bir gün sonra da 10 ülkenin sefiri, pardon misyoneri kalkıp ülkemizin yargı sistemini eleştirecek ve akabinde Osman Kavala’nın tahliyesini isteyecek kadar cüretkar olacaklar. Hem de bizim ülkemizde. Hem de derhal diyecek kadar cesurca bir tavırla. Bu eş zamanlı açıklamalarınıza tesadüf mü, ön görü mü diyeceğiz, yoksa ihanet mi diyeceğiz?
Eş zamlı birbirini tamamlayan ülkemizi küçük düşüren bu açıklamalarınızla iyi yapılmış zamanlama ile kime ne mesaj vermek istiyorsunuz? Toplum olarak bir izahat ve açıklama bekliyoruz.
Durup dururken bu eş zamanlı açıklamaları sizin gibi sözde siyasi kanaat önderi, tam da iktidara çok yaklaşmışken bu açıklamaları kim hangi koşullarda neye karşılık size yaptırıyor?
Yoksa siz iktidar mı olmak istemiyorsunuz veya üzerinizde ciddi bir baskı mı var?
Bu tür benzer olduğu kadar talihsiz bir açıklamayı da 2016 yılında “15 Temmuz’da başbakan olacağım” diye bir çıkış yapan şimdiki ortağınız Meral Akşener’den de dinlemiştik ama çok şükür o da başbakan olmadan o hevesi FETÖ ile birlikte yer ile yeksan oldu.
Şimdi siz bu 18 Ekim’i neden milat ilan ettiniz?
Hangi şer güçlerle iş tütüyorsunuz?
Bu haddini aşan diplomat kılıklı misyonerler kimlerden cesaret alıyor?
Neden bunları kınayan bir açıklama sizden duymuyoruz?
Aynı dili konuştuğunuza göre Millet olarak bizatihi sizden izahat bekliyoruz.
Ayrıca kendilerini Türkiye Cumhuriyeti devletinin üzerinde görmek isteyen 10 gafile de 24 Nisan 1963 tarihinde tüm ulus devletlerin imza altına aldığı Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi hatırlatırız. Akıllı olun, aklımızla oynamayın , sabrımızı taşırmayın. Oturduğunuz yeri bilin hadsizler…