Nasıl bir toplum olduk Allah’ım sen aklımızı koru. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan beyin hastalığı üzerinde beddua seansları düzenleyenleri, ellerini üfleyip inşallah bu sefer gider nöbetinde olanları insan olduklarına inanamıyorum. Canı veren Allah yine o alır. Hiçbir zaman ölü sevici olmadık, sevici olanları da nefret kınıyoruz.
Bu tür beddua nöbetinde olanlar bize FETÖ’yu hatırlatıyor. Çünkü hastalıktan medet ummak hastalıklı kişilerin ruh halidir. Bu türlerin toplumda dolaşmaları virüslü toplumun habercisidirler. Hiçbir uyuşturucu, hatta alkol bile, toplumsal hastalıkların ana sebebi değildir. Eğer sorunlarımızın asıl kaynağını arıyorsak, insanlara uyuşturucu testi yapmak yerine; aptallık, cahillik, açgözlülük ve hazımsızlık testi uygulamalıyız. Eğer böyle bir test yoksa covit-19 testi gibi bu da hızla geliştirilmelidir. Bu konuda bilim adamlarımıza ciddi görevler düşmektedir.
Sevelim, sevmeyelim Reis için beddua seansları düzenleyenler unutmamalı ki hastalıklı kişiliğini yenemeyenlerdir. Bize göre, cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi, hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. Sadece seçim yaptığını zanneder. Cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır. Tıpkı şampiyon olup da 20 tencere helva pişirdim dağıtacağım diyen sözde o milli sporcu gibi.
Bu da bize namus adına kadını cehalete mahkum eden toplumlar cehaletin yetiştirdiği namussuzluklarla boğuşmaya mahkum olduklarını hatırlatıyor…
Oysa, topluluk içinde yaşayan bu tür hastalıklı bireyler kendilerini, arkadaşlarına nasıl görünüyorlarsa aynalarda tıpkı öyle görmeyi öğrenmişlerdir. Bu türlerin tedaviye muhtaç olduklarını hatırlatırız. Hastalıklı bir toplum sağlıklı düşünemediği gibi, şiddetten de beslenmeyi marifet sanırlar. Bu türleri sağlıklı toplumun vicdanlarına havale ediyoruz.
Biz devlet büyüklerimizi, hangi düşünce ve inançta olurlarsa olsunlar, hep hayır dua ile yad ederiz. Her hastalık, Müslüman’a bir şifadır. Yine biz biliyoruz ki; hastalıkla bazısı nefsini temizler, bazısı da günahlarını. Düşünceden ve nefis muhasebesinden korkmayalım, herkesin bir diğerinden öğreneceği bir şey mutlaka vardır. İnsan insana şifa ve sığınaktır.
Nitekim büyüklerimizden hep şunu duyarız, “Başınıza bir sıkıntı geldiğinde size dua etmeleri için kardeşlerinize söyleyiniz. Çünkü; Müminin duası, mümine şifadır.”
İsrâ Suresi, 17-82 Ayet’e hastalıkla ilgili olarak Allah-ü Teala şöyle buyurmaktadır:
“Biz, Kur’an’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, müminler için şifa ve rahmettir; zalimlerin ise yalnızca ziyanını artırır. “
Biz de Reisimize geçmiş olsun diyor, Cenab-ı Haktan acil şifalar diliyoruz. Ve diyoruz ki, bazı insanlar, bazı insanlara şifadır. Allah şifamızı veren dostlar, samimi insanlarla karşılaştırsın. Size ve şifa bekleyen tüm ehli mümünlere Rabbim acil şifalar ihsan eylesin. Buddua nöbetinde olanları da ıslah eylesin.