Coronavirs ile değişime yüz tutan dünya, ABD’de gerçekleşen seçimlerle birlikte birçok ülke ile siyasiler ve terörist gruplar umutlarını Joe Biden’e bağlamış durumdalar. Haydut devlet ABD’nin yıkılıp dağılması yakın olduğu halde dünya barışını yıkmak isteyenlerle ciddi manada iş tuttukları her haliyle ortadadır.
Dünyayı sömürmeyi alışkanlık haline getiren, haydutluğuna da süper güç kılıfı uyduran terörist sever ABD, belli ki yeni oyunlar peşinde. ABD’nin üst aklı Türkiye ve Ortadoğu’da yeni oyunlar peşinde olduğu buna da yüzyılın projesi adı verdikleri malumunuzdur. ABD’nin üst aklı Ortadoğu’ya YPG, Türkiye siyasetine de Alaattin Çakıcı ve CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile şekil vermek istediği ayan beyan ortadadır. PKK’nın üstünü çizen YPG’yi etkili kılmak isteyen ABD’nin şeytani planları bütün çıplaklığı ile ortadır. ABD’nin taşeron olarak kullandığı PKK’nın miadı artık dolmuştur. ABD eliyle başlatılan Sincar’daki operasyon da bunun en bariz işaretidir.
PKK’nın Kürt haklarını savunan değil, Ermeni Taşnak ve ASALA terör örgütünün devamı olduğunu bu eli kanlı örgütün kan ve şiddetten beslendiğini artık bilmeyenimiz kalmamıştır. Düşünün sözde bir Kürt örgütün Dağlık Karabağ’da Ermeni saflarında Müslüman bir devlete karşı savaşması ne kadar mümkün olabilir? Gerçek anlamda hiçbir Kürt, Müslüman’a karşı savaşan Ermeni saflarında yer almaz. Kandan ve terörden beslen ABD, uzun süre aşk yaşadığı eli kanlı PKK’nın ipini çekip, onun devamı olan YPG’yi kurumsallaştırmak istiyor. ABD’nin bu eylemini Türkiye ve Rusya’ya rağmen başarması ne kadar mümkün olabilir onu zamana bırakmak gerekir ama Cumhur ittifakı hayatta olduğu sürece ABD’nin bu planı işlemez.
Ancak Türkiye siyasetine eskisi gibi yön vermek isteyen ABD’nin CHP’nin başına kasetle getirdiği zatı, yine tecavüz ve kaoslarla yolcu edeceği her yönüyle iyi okunuyor. Belli ki ABD’den icazet alan CHP’nin üst aklı, parti liderini ülkesinin çıkarları için Ermeni ASALA terör örgütü ile çarpışan aslında mafya olmayan Alaattin Çakıcı’yla kavgaya tutuşturuyor. Daha önce de kasetle al aşağı etiği CHP parti koltuğuna belli ki İmamoğlu’nu hazırlıyor.
İmamoğlu adım adım CHP genel başkanlığı koltuğuna yaklaşıyor. Sürekli gündemde kalmak ve adından söz ettirilmek istenen İmamoğlu’nun “tehdit ediliyorum” mesajı da bunun alametidir. Alaattin Çakıcı ile kavga kimin ne işine yarayacak demeyiniz! Elbette ki, Türkiye’yi bölgede iç kargaşalıklarla meşgul etmek ve uyuyan devi uyutmak isteyen emperyalistlerin işine yarayacaktır. Emperyalist ABD, CHP ve Alaattin Çakıcı ile kavgaya tutuşturdukları Kemal Kılıçdaroğlu üzerinden ülkeyi kaos ve krize sürükleyecektir. Bunu görmek için kain olmaya gerek yoktur.
Nitekim ABD’nin derin devleti Joe Biden seçilmeden önce Türkiye’deki mevcut iktidarı muhalefeti desteklemek suretiyle yıkacaklarını söylerlerken, Kılıçdaroğlu’da dostlarıyla bir olup, cumhur ittifakını yıkacaklarını aleni olarak açıklamıştır. Sonuç itibariyle görünen odur ki; CHP’de planlan koltuk değişimi ya Kılıçdaroğlunu kaçırıp Alaattin Çakıcı’ya yıkacaklar, ya da İmamoğlu’nu vurdurup lider yapacaklar. Her iki senaryoda Allah muhafaza ülkemiz için çok tehlikeli olacaktır.
Bu durumda iktidara yani Cumhur İttifakına ve adaleti sağlamakla yetkili olan Cumhuriyet Savcılarına düşen görev bir yandan “tehdit ediliyorum” diğer taraftan “telefonlarım dinleniyor” iddialarının üzerine gitmeleri, gerekli tahkikatları başlatmaları gerekmektedir. Yoksa Allah muhafaza bölgesinde güçlenen yayılmacı dış politikası ile dikkat çeken ülkemiz için hazırlanan senaryolar hayat bulursa kızıl elmaya giden bütün yollarımız bir daha onarılmamak üzere yıkılır. Biraz dikkat lütfen!