İyi Parti’de Genel Başkan Meral Akşener’in hesaplarının incelenmesi için başvuruda bulunan ve partinin kasasından 132 milyon liranın buharlaştığını söyleyen Ümit Dikbayır, kendisi hakkındaki iddiaların da ortaya çıkartılmaması durumunda savcılığa başvuracağını söyledi.
Mayıs seçimlerinden sonra muhalefetteki kriz durulmadı.
CHP’deki değişim krizi Kemal Kılıçdaroğlu’nu koltuğundan ederken İyi Parti’de yolsuzluk iddiaları partiye sığmadı, kamuoyuna taştı.
Genel seçimlerden önce kamuoyuna yansıyan milletvekilliği adaylığı satıldığı, partinin bir şirket gibi kullanıldığı iddiaları, yeni iddialar ve yeni kavgalarla gün yüzüne çıkıyor.
Bu süreçte istifalar art arda gelirken İyi Parti adeta fokurduyor.
İyi Parti’de hesaplar inceleniyor kavgası
Partideki en büyük krizlerden biri ise Genel Başkan Meral Akşener ile aynı zamanda öz yeğeni de olan Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır arasında büyüyor.
İkili arasında başlayan ‘hesaplarım inceleniyor’ kavgası tüm partiyi sardı.
İddialar üzerine partiye dilekçe veren Dikbayır, kendisinin, Meral Akşener’in ve ailesinin hesaplarının incelenmesini istemişti.
“Siyaseti bırakırım”
Bu talep üzerine Akşener, sert bir açıklama yaparak iddiaların ispatlanması durumunda siyaseti bırakacağını söyledi.
Dikbayır ise onu hakkında ilk kez konuştu.
Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuşan Dikbayır da benzer bir vaatte bulundu.
Kendisi hakkında ortaya atılan iddiaların ortaya çıkartılması durumunda vekillikten istifa edeceğini belirten Dikbayır, bu kapsamda partinin harekete geçip iddiaları açıklamaması durumunda ise savcılığa başvuracağını söyledi.
“Açıklamazlarsa savcılığa başvuracağım”
Dikbayır şöyle konuştu:
Genel Başkanımız da bunu açıklamalı. Kendisine, gerçekle ilgisi olmayan bilgileri getirenlerden hesabını sormalı, ‘Beni niçin yanıttınız, dedikoduları niçin getirdiniz?’ deyip gereğini yapmalı. Ben başka bir şey istemiyorum. Yok banka hesaplarını incelettirmişim, yok partinin parasının yenildiğini söylemişim, yok belediyelerle iş yapmışım.
Ben de şunu söylüyorum: Alnım açık, yüzüm pak. Ne benim, ne ailem, ne sülalemin belediyelerle işi olmamıştır, bundan sonra da olmaz. Bir kuruşluk iş yaptığımı ispatlasınlar milletvekilliğinden istifa ederim. Twitter hesabı açıp yönettirmişim.
Ortaya çıkarın. Açıkladılar, açıkladılar, yoksa ben çıkıp C. Savcılığına başvurup bu konularla alakalı olarak dokunulmazlığımın kaldırılmasını talep edeceğim. Meclis Başkanlık Divanı’na başvuracağım.
Önce İyi Parti TBMM Disiplin Kurulu Başkanlığı’na yazılı olarak başvurup hakkımdaki bugüne kadar atılan iddiaların ve gündeme gelebilecek her konunun araştırılmasını istedim. Ben hakkımı sonuna kadar savunacağım. Bu kadar kolay dedikodu yapılır mı?
“132 milyon ile devrettik kasa eksi 16 milyon lirada”
Partide geçmişte mali işlerden sorumlu genel başkan yardımcılığı yapan Dikbayır’ın İyi Parti’nin kasasından 132 milyon liranın buharlaştığı iddiası ise bir başka tartışma konusu.
Görevden ayrılırken teslim ettiği kasanın yakın zamanda boşaltıldığı bilgisini alan Dikbayır, konu hakkında şu açıklamalarda bulundu:
26 Haziran’da yapılan kongremizde partinin mali işlerinden sorumlu kişisi olarak gelen yönetime 132 milyon lirayı bıraktım. Meclis açıldıktan sonra, yeni yönetim, milletvekillerini maddi durumlarına göre sınıflandırıp, kiminden 250 bin lira, kiminden 500 bin lira, kiminden 1 milyon lira partiye yardım istedi.
Bu durum bazı milletvekillerinin, ‘Partinin parası mı yok, bizden para istendi?’ diye sormalarına ve eleştirmelerine neden oldu. Bana soran milletvekilleri oldu. Kendilerine, ‘ Delegeler de bütçemizi ibra etti.
132 milyon lira civarında parayla devrettik. 10 Ocak 2024’de partiler devlet yardımı alacak. Bıraktığım para o tarihe kadar rahat rahat yeter’ dedim.