Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, “Aday olduğum için bana kızan değerli kardeşlerime” başlığıyla sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ” Biz CHP’den ayrılmadık, gönderildik. Gitmemiz için ellerinden geleni yaptılar.” dedi.
Cumhurbaşkanı adayı Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, sosyal medya hesabından basın bülteni mahiyetinde paylaşımda bulundu.
Yaptığı paylaşımda eski partisi CHP ile Altılı Masa’yı eleştiren İnce sert ifadeler kullandı. İnce’nin eleştiri oklarının ilk hedefi eski partisi CHP oldu.
“BİZİ KENDİ DAR İKTİDARLARINA TEHDİT OLARAK GÖRDÜLER”
CHP’nin 2018 seçimlerinde kendisini aday göstermesindeki amacın cumhurbaşkanı seçtirmek değil aslında partiden tasfiye etmek olduğunu belirten İnce şu ifadeleri kullandı:
“Olup biteni içeriden bilen delegeler harekete geçerek 700 imza ile bu CHP yönetimini değiştirmek istediler ama bazı delegeler üzerinde kurulan baskı sonucu imzalarından geri döndüler. CHP’de siyaset yapmamızı imkânsız hale getiren bir ortam oluşturuldu. Biz CHP’den ayrılmadık, gönderildik. Gitmemiz için ellerinden geleni yaptılar, yalan söylediler iftira attılar. Çünkü bizi kendi dar iktidarlarına tehdit olarak gördüler. Atatürk diyenler, CHP’nin mirasına sahip çıkanlar, yeni CHP diye yutturulmaya çalışılan anlayışa eleştiri getirenler parti yönetimi tarafından istenmedi ve tasfiye edildi.”
“BİRİ KALK GİDELİM DİĞERİ OTUR BEKLEYELİM DİYEN BİR YAPI ÜLKEYİ YÖNETEMEZ”
Memleket Partisi Başkanı İnce’nin bir diğer hedefi ise Altılı Masa oldu.
Altılı Masa’nın siyaset mühendisliği olduğunu söyleyen İnce, ’13 toplantıda başkanın kim olacağını ancak belirleyebilen bir ittifak memleketi yönetemeyeceğini’ ifade etti.
İnce, Altılı Masa’ya yönelik eleştirilerinde şu ifadeleri kullandı:
“6’lı masa hayali bir koalisyondur. Bir siyaset mühendisliği projesidir. Partilerin tabanlarının sesine kulak vermeden yapılan tabanda karşılığı olmayan bir projedir. Gerçekte tabanda böyle bir ittifak yoktur. 13 toplantıda başkanın kim olacağını ancak belirleyebilen bir ittifak memleketi yönetemez. Seçmen kafa karışıklığı istemez, önünü görmek ve güvenmek ister ve birbirinden farklı sesler çıkaran bir yapıya tek bir partiymiş gibi oy veremez. Biri kalk gidelim, diğeri otur bekleyelim diyen bir yapı ülkeyi yönetemez. Seçmen bunu görür. Buradaki beceriksizliği, tutarsızlığı gören, masanın bileşenlerine gönlü razı olmayan, masadaki birlikteliği ilkesel değil menfaat icabı gören seçmeni ikna edemeyenler, diğer adayları, ihale mafyası usulleri ile yarışmadan düşürmeye çalışıyorlar. Hâlbuki herkesin yapması gereken seçmeni ikna etmektir.”