Haber7 yazarı Taha Dağlı “Salgına odaklanmışken bunlar gözden kaçmasın” adlı köşe yazısında, Libya, Suriye ve dünyada yaşanan gelişmeleri kaleme aldı. Doğu Akdeniz’de Fransa’nın Yunanistan’ı sinirlendiren hamlesini anlatan Dağlı, Trablus hükümetinin Hafter güçlerine karşı başlattığı operasyona da değindi. Dağlı salgın nedeniyle, Trump ve Netanyahu’nun durumunu ve AB’nin “parçalanmaya” doğru giden sürecine de değindi.
İşte Taha Dağlı’nın o yazısı;Türkiye için olumlu gelişmeler var özellikle de Doğu Akdeniz’de. 27 Kasım 2019’da Türkiye ile Libya arasındaki anlaşmayla Akdeniz’deki harita olması gereken haline getirilmişti. Yunanistan’ın uzun süre itiraz ettiği o haritayı Fransa deniz kuvvetleri kabul etti.
Fransa Deniz Kuvvetleri ile Fransa’nın deniz stratejileri çalışma enstitüsünün yayınladığı haritada, Türkiye ile Libya arasındaki deniz sınırı meşru olarak gösterilirken, Yunan adalarının konumu, Türkiye’nin tezlerini desteklercesine gri olarak belirlendi. Fransa’nın bu hamlesi Yunanistan’ın sert tepkisine yol açtı. Yunan medyası Fransa’yı iki yüzlülükle suçladı. Aynı günlerde Libya’da Türkiye’nin desteklediği Trablus hükümet güçleri, bir yıldır darbe girişimlerini sürdüren Hafter’e bağlı silahlı gruplara ağır kayıplar verdiren önemli bir operasyona imza attı.
Türkiye’nin salgın sürecinde Suriye’deki faaliyetleri de devam etti. İdlib’te Ruslarla varılan mutabakat çerçevesinde rejim güçlerinin ilerleyişi durduruldu, Ruslar bu konuda Şam’a gereken uyarıları yaptı, Türk askerleriyle Rus askeri polislerinin M4 karayolundaki ortak devriyeleri sürdü, netice itibariyle İdlib’te M4 karayolundan itibaren kuzey bölgesi Esed rejimi unsurlarının hiçbir şekilde olmadığı bir statüyle Türkiye’nin kontrolünde kalmaya devam ediyor.
Salgının merkez üssü artık Amerika. Asker sokakta, ekonomik kriz kapıda. Kasım ayında seçim var ve ABD Başkanı Trump çok endişeli. 2016’daki seçimi istihdam vaadiyle kazanmıştı şimdi ise salgın nedeniyle işsizlik tavan yaptı. Trump salgın krizini bir an önce atlatmanın telaşını yaşıyor. ABD seçimi sadece ABD’yi değil dünyayı da ilgilendiriyor. En çok da Suudi Arabistan’ı. Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın tek destekçisi Trump. Trump değil de bir başkası ABD başkanı olursa MBS’nin Suudi Arabistan’da babasının yerine tahta geçme planları suya düşecek.
Trump demişken İsrail’i de unutmamak gerekiyor. 3 kez seçim yapıldı üçünün sonunda da koalisyon bile kurulamadı. Trump’ın geleceği İsrail Başbakanı Netanyahu’ya da ilgilendiriyor. Netanyahu, danışmanında çıkan virüs nedeniyle kendini karantinaya aldı, başbakanlık koltuğunu koruyabilmek için de rakibi Benny Gantz’la birlik kabinesi kurmaktan başka çaresi yok. Aksi halde virüse yakalanmasa da başbakanlığı kaybedince, devam eden yargı sürecinin sonunda hapse girebilir.
Salgın AB’yi derinden vurdu. İtalya ve İspanya virüsten en çok etkilenen Avrupa ülkeleriydi. İkisi de üyesi oldukları AB’den yardım istedi. Ancak AB, İtalyanlarla İspanyollara resmen “ne haliniz varsa görün” dedi. Rusya’nın askeri ve tıbbi yardımı sonrası İtalyanlar, AB’ye bayrak açtı. Eski başbakan ve Kuzey Ligi’nin lideri Matteo Salvini, AB’yi “yılanlar ve çakallar mağarasına” benzetti. Salgın sonrası AB’den ayrılma vaktinin geldiğini söyledi. Benzer tepkiyi İspanyollar da verdi. İspanya başbakanı Pedro Sanchez de salgının ardından Avrupa projesinin geleceğinin tehlikeye girdiğini söyledi.
Göz Atmak İster misiniz?
“Etki Ajanlığı” yasa teklifi revize edilmek üzere geri çekildi
Kamuoyunda ‘etki ajanlığı’ olarak adlandırılan, “Devletin Güvenliği veya Siyasal Yararları Aleyhine Suç İşleme” maddesi geri …