Almanya Dışişleri Bakanı Maas ile kameraların karşına geçen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu “Barış Pınarı Harekatı konusunda Almanya’dan beklentimiz müttefiklik ruhuna uygun davranmasıdır” ifadelerini kullandı. Hem Beştepe hem de Soçi mutabakatlarla ilgili Maas’a bilgi verdiğini belirten Çavuşoğlu, Barış Pınarı’na gelen ölçüsüz tepkilerin güveni sarstığını söyledi.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile kameraların karşına geçen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “Barış Pınarı Harekatı konusunda Almanya’dan beklentimiz müttefiklik ruhuna uygun davranmasıdır” ifadelerini kullandı.
Mutabakatlar ilgili mevkidaşı Maas’a bilgi verdiğini söyleyen Çavuşoğlu “Barış Pınarı’na gelen ölçüsüz tepkiler güvenimizi sarstı. Almanya’dan beklentimiz müttefiklik ruhuna uygun davranmasıdır” dedi. Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Merkel, Macron ve Johnson’la görüşeceğini belirtti.
“ALMANYA ÖNCE KENDİ İÇİN BU KONUDA ANLAŞSIN”
Alman Savunma Bakanı’nın uluslararası ‘güvenli bölge’ önerisi sorulan Çavuşoğlu, “Öncelikle Almanya kendi içinde bu konuda anlaşsın, farklı görüşler olduğunu görüyoruz. Bu birlikte güvenli bölge oluşturma çabası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 8-9 sene önce ortaya attığı bir öneriydi. Obama ve Merkel’le görüşülmüştü. Özellikle Obama o dönem havadan güvenliğin sağlanamayacağı düşüncesiyle reddetti. Trump’ın böyle bir teklifi oldu. Biz samimi bir çaba sarf ettik bu konuda. Ama ABD’nin samimi olmadığını gördük ve Barış Pınarı Harekatı’nı başlattık. Sonrasında ABD ve Rusya ile mutabakata vardık. Burada askeri bir güvenli bölge oluşturma konusu gerçekçi değil artık. Bu saatten sonra bu öneriyi çok gerçekçi bulmuyoruz. Artık insanların dönme konusuna odaklansak daha gerçekçi olur. Şu ana kadar BM’ye göre 30 bin kişi dönmeye başladı evlerine Barış Pınarı Harekatı’yla birlikte” dedi.
“ARAMIZDA ÖNEMLİ GÖRÜŞ AYRILIKLARI VAR”
Almanya Dışişleri Bakanı Mass de “Aramızda önemli görüş ayrılıkları var. Fakat böyle durumlarda birbirimizle konuşmamız lazım, birbirimiz hakkında değil. Biz sizinle bu diyaloğu sürdürmek istiyoruz. Almanya için Türkiye çok önemli bir NATO müttefiki. Soçi sonrası yeni bir durum oluştu. Soçi’nin sonuçlarını tekrar ele almak durumundaydık. Soçi’de yapılan anlaşma temelinde Türk güçlerinin Kuzey Suriye’de geçici bir statüko olarak değerlendirilmesi bunu da konuştuk ve Türk tarafı bunu teyit. Biz bunu memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
DAEŞ’li tutuklulara ilişkin de Mass “IŞİD’çilerin çocuklarını elbette geri almaya devam edeceğiz. IŞİD’çi katillerin geri dönüp bunların mahkeme önüne çıkarılmasının mümkün olmamasını önlemek istiyoruz. Mahkeme nezdinde kullanılabilecek somut kanıtların olması gerekiyor” açıklaması yaptı.
F-35’İN ORTAĞIYIZ
Çavuşoğlu’nun açıklamaları şöyle: Rusya ile son ziyaretimizde daha çok Suriye’yi konuştuk. F-35 konusunda Türkiye’nin bazı çalışmalara katılmaması haksızlıktır çünkü Türkiye F-35 projesinin ortaklarından biridir. ABD tek taraflı bazı adımlar attı. ABD tarafından düzeltilmesi için önemli adımlar var. Trump başından beri söylüyor; F-35’in bazı parçalarını Türkiye üretiyor. Diğer ortaklar da böyle düşünüyor ama mevcut ikili ilişkilerden dolayı böyle bir durumla karşı karşıya kaldık. Düzeleceğine inanıyoruz.
POMPEO’YA ‘KOBANİ TERÖRİSTTİR’ DEDİM
Bu kişi bir teröristtir. Bölücü başı ile birlikte fotoğrafları var. ABD’nin yakalanması için 3 milyon dolar ödül koyduğu kişiyle fotoğrafları var. Türkiye’deki birçok terör saldırısının da sorumlusudur ve Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan bir teröristtir. ABD’nin Interpol tarafından aranan bir teröristle diyalog kurması kabul edilemez. Pompeo’ya da söyledim, bu bir teröristtir. Bunun terörist olduğu belli de ismi ne cismi ne her gün ismini değiştiriyor. Teröristler kod adı kullanır. Bir defa ismini netleştirmek lazım. General Mazlummuş bunlar kabul edilebilir şeyler değildir. Dün akşam bunu net bir şekilde Pompeo’ya telefonda anlattım, ciddiyetini anladı. Adalet Bakanlığımızın tüm bilgileri bir nota ile ABD’ye ilettik. Kırmızı bültenin de yine bir kopyasını ABD tarafına nota ile ilettik.
SURİYE MİLLİ ORDUSU İLE İLGİLİ İDDİALAR
Ordumuz insani konulardan en hassas ordudur. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı bölgelerimizde sivilleri hedef aldığımıza dair iddialar geldi sonradan dile bile getirilmedi. Bu harekat başladıktan sonra Türkler Kürtlere saldırıyor dendi. Tel Abyad ve Resulayn bölgesinin nüfusunun yüzde 90’ı Arap. Kimyasal silah kullandığımız iddia edildi. Trump bile ABC’nin yalan yayınını skandal olarak niteledi ve hatta Twitter hesabına sabitledi.
Bu teröristlerin ne çok destekçisi varmış, bunu bu süreçte gördük. En küçük bir ihlal ve şikayet de olsa biz bunu soruştururuz. Cumhurbaşkanımızın bu konuda çok net talimatı vardır. En küçük insan hakları ihlalini bile biz tolere etmeyiz. Bizim mücadelemiz terör ve teröristledir. Her bir iddiayı çok saçma da olsa soruşturuyoruz. SMO’yu DEAŞ’çı ya da cihatçı olarak nitelemek doğru değildir. Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde 3 binden fazla DEAŞ’lıyı onlarla etkisiz hale getirdik. PKK ile mücadele ederken birden DEAŞ’çı oluyorlar. Doğru bir yaklaşım değil.
Suriye’nin toprak ve sınır bütünlüğü konusu bizim için hassastır. İsrail ve Fransa’nın başını çektiği bazı ülkeler burada terör devleti kurmaya çalışırken kimse hassasiyet göstermiyordu. Biz her zaman gösterdik.”