Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Joe Biden’ı F-16’lar konusunda olumlu gördüğünü söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi sonrasında kameraların karşısına geçerek değerlendirmelerde bulundu.
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan’a, ABD ile Türkiye arasında görüşmeleri süren F-16 satın alınması konusunda gelişme olup olmadığı soruldu. Erdoğan, F-16 konusunda, Biden’ın olumlu bir yaklaşım içinde olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı, “Sayın Biden ile görüşmemiz dar kapsamlı bir görüşmeydi. Bu F35’ten kaynaklanan bildiğiniz gibi bizim bir ödememiz vardı. Bu ödemeden hareketler süreci nasıl iyi bir konuma taşırız diye konuştuk. F16’ların elimizdekilerin modernizasyonu ya da yenilerini edinme gündeme geldi. Sayın Biden’ın olumlu yaklaşımını gördüm. Diğer konular malum dedik ki sizin ağırlığınız var. Sizden gerekli ihtimamı bekliyoruz dedik.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları: “Değerli basın mensupları kıymetli arkadaşlar sizleri en kalbi, duygularımla saygıyla selamlıyorum. 16’ncı G20 Liderler Zirvesini tamamlamış bulunuyoruz. İnsanlar, gezegen ve ana refah çerçevesinde toplantılar gerçekleştirdik. Uluslararası gündeme katkıda bulunduk.Dönem başkanlığı görevini icra eden İtalya’yı tebrik ediyorum. Şahsıma eşime ve heyetime karşı gösterdikleri nazik ev sahipliği için teşekkür ederim. Zirve oturumlarında küresel ekonomiye ilişkin son gelişmeleri ve riskleri değerlendirdik. Küresel ekonomi 2021 yılında toparlanmaya başlasa da ekonomilerimiz ciddi meydan okumalarla karşı karşıya.
Tedarik zincirinde meydana gelen olumsuz yansımalarını görüyoruz. Tüm bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Türkiye küresel dalgalanmaları vatandaşına en az düzeyde yansıtan bir ülkedir. Destek ve teşvik paketleri ile halkımızın yanında olduk.Zirve görüşmelerinde tedarik zincirlerinin sorunsuz işlemesinin önemini vurguladık. Serbest ve ayrımcı olmayan ticaret sistemine verdiğimiz önemi vurguladık. Siyasi amaçlı manipülasyonlara alet olunmaması gerektiğini düşünüyoruz.
AŞIYA ERİŞİM SORUNU
Koronavirüs salgını sürecinde yaşananlar daha dikkatli ve adil davranılması konusunda herkese ibret olmalıdır. Salgınların önlenmesine yönelik araç gereç aşı temel haktır ayrıcalık değildir. Türkiye olarak salgının başından beri ülkemizden talepte bulunan 160 ülkeye 12 kuruluşa destek verdik.Sığınmacıları kendi vatandaşımızdan ayrı tutmadık. Salgın döneminde savunduğumuz ve hayata geçirdiğimiz politikaları şimdi aşıya erişim konusunda da sergiliyoruz.Bu adaletsiz düzenin daha fazla devam etmemesi gerekir. Aşının şantaj veya politika dikte aracı olarak kullanılması son derece yanlıştır. Türkiye olarak kendi geliştirdiğimiz aşıyı insan odaklı bir şekilde yürütüyoruz tüm insanlığın faydasına sunacağız.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KRİZİ
Son dönemde yaşadığımız doğal afetler, iklim değişikliğinin etkilerini tabiat üzerinde gösteriyor. Zirve boyunca yaptığımız tüm temaslarda iklim değişikliği ile mücadeleye vurgu yaptık.Türkiye olarak Paris İklim Anlaşmasını geçtiğimiz hafta onayladık. Yeşil kalkınma devrimi ile dünyada öncü bir rol oynayacağız.Bu süreçte küresel bir mücadele olan iklim değişikliğinde ülkelerin eşit olmadığını belirttik. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında adil bir meblağ olmalıdır. Karşımızdaki çarpık tablo utanç vericidir.Bu meselelerde gelişmiş ülkeler sorumluluk almaktan kaçmaktadır. Türkiye erozyon ile mücadelede öncü bir ülkedir. Yenilenebilir kaynaklar için mücadele veriyoruz. Gıda güvenliğini ön plana çıkardık. BM raporları dünyada açlık çeken kişi sayısının yükseldiğini açıkça ortaya koyuyor. 810 milyon insan yetersiz beslenme tehdidi ile karşı karşıya.
Her yıl toplam 1 trilyon dolarlık yiyeceğin çöpe gitmesi hiçbir şekilde açıklanamaz. Her yıl milyonlarca çocuğun bir dilim ekmek bulamadığı için can vermesi kabul edilemez.Hepimiz sahip olduklarımızı sorgulamak yoksullarla empati kurmak zorundayız. Refahı sağlayacak, bunun dışında kendi dışımızdakilere kulak kapatmakla değil, gönül kapılarımızı açmaktan geçer.
GIDA GÜVENLİĞİ VE GÖÇ
Ülke olarak 2015 yılındaki G20 başkanlığımızda gıda güvenliğini ön plana almıştık. Balık vermekten ziyade balık tutmayı önemseyen eylemlerde bulunduk. Sürdürülebilir kalkınmayı etkileyen en önemli unsurlardan biri de göç ve göç ile mücadeledir. Afganistan kaynaklı göç yükünü en fazla hisseden ülkelerden biriyiz. Göç konusunda yalnız bırakılmanın ne demek olduğunu çok iyi biliyoruz.
BİDEN İLE GÖRÜŞME
İki günlük zirve boyunca pek çok ikili görüşme gerçekleştirdik. Bölgesel ve küresel gelişmeleri değerlendirdik. Zirve sırasında farklı ülkelerden katılımcılarla görüştük. Hayırlara vesile olmasını diliyorum. İtalya Başbakanına teşekkür ediyorum. Şüphesiz Suriye’de bulunan terör örgütleri PKK, PYD gibi bunların özellikle ABD’den aldıkları destek konusunda kendilerine üzüntümüzü bu desteklere yönelik NATO üyesi ülkeler olarak bize verdiği üzüntüleri belirttik .Dayanışmamızı zedeleyen adımlar olduğunu söyledik. Dış işleri bakanlarımızın daha çok irtibatta olması gerektiğini söyledik. Bundan sonraki süreç herhalde böyle devam etmeyecektir.
AFGANİSTAN KONUSU
Afganistan konusu gündeme geldi. Brüksel görüşmemizde zaten Afganistan Karzai Havalimanı özellikle gündemimizdi. Afganistan’dan askerimizi çekmek durumunda kaldık. Tabi bu orada yaptığımız görüşmenin aynı minvalde devam etmediğini gösterdi. Katar ile Türkiye arasındaki görüşmeler bundan sonrasında haritamız olacak. Bu gelişmelerin içerisinde daha aktif olacağız. Taliban nasıl bir tavır koyacak zaman içinde göreceğiz. Taliban bizimle görüşmelerini yaptı. Atacağımız adımları zamanla göreceğiz.
Rusya, Azerbaycan, Türkiye, İran, Ermenistan ve Gürcistan altılı olarak adım atalım ve bölgeye barışı getirelim dedik. Sayın İlham Aliyev Ermenistan ile görüşme teklifi yaptı. Gürcistan’ın olumsuz bir yaklaşımı var. Burada böyle bir platform oluşturulabilir. Burası barış havzası oluşturulabilir. Biz de Ermenistan ile ilişkilerimizi net bir şekilde ortaya koyarız.
Afganistan’dan çok yüklü bir göç dalgası görünmüyor. Resmi rakamlara bakında 300 bin gibi bir rakam var. Farklı bazı kesimler çok daha büyük rakamlar varmış gibi konuşuyor. Yüklü göçe kapılarımızı açma niyetinde değiliz.
Bugün yaptığımız görüşmelerden sonra şunu gördüm İtalya’yla iyi şeyler düşünüyorum. Fransa İtalya Türkiye üçlüsü olarak savunma sanayiinde olumlu adımlar atacağız. Aramızdaki ticaret hacmini 30 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz.”