Türkiye 28 Mayıs’a yeniden sandığa gitmeye hazırlanırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçim çalışmaları kapsamında miting yapmayacağını, hafta sonunu depremzedelerle bir arada geçireceğini açıkladı.
Türkiye tarihinin en önemli seçimlerinde ilk tur geride kaldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimi açık ara önde tamamlayarak en yakın rakibi CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na büyük bir fark attı.
Yaklaşık 2,5 milyon oy farkının olduğu seçimlerde, Cumhurbaşkanı adayı için yüzde 50+1 oya ulaşan isim olmadı.
Erdoğan’ın oy oranı yüzde 49,50 olarak açıklanırken, Kılıçdaroğlu’nun oy oranı ise yüzde 44,89 olarak kayıtlara geçti.
Bunun üzerine ikinci tur için 28 Mayıs işaret edildi.
Böylelikle partilerde bir kez daha seçime ilişkin hummalı hazırlıklar başladı.
“Deprem bölgesinde halkla buluşacağım”
Cumhurbaşkanı Erdoğan da seçimin ardından ilk kez canlı yayına katılarak soruları yanıtladı.
CNN Türk-Kanal D ortak yayınında açıklamalarda bulunan Erdoğan, seçim çalışmalarına ilişkin yaptığı bilgilendirmelerde, miting yapmayı düşünmediklerini belirterek şöyle konuştu:
Çalışmaya başladık. Tüm liderlerle görüştük. 12 günü iyi değerlendireceğiz asla rehavete kapılmayacağız. Miting düşünmüyorum ancak deprem bölgesinde halk ile bütünleşme noktasında miting benzeri toplantılar yapabiliriz. Onlara çok hakaretler ettiler. Çok çok yanlış. Cumartesi-pazar bölgede olacağız. Belki Fatih Bey de gelecek. Birlikte bölgeyi dolaşacağız. Şöyle halkımızla oralarda kucaklaşmak suretiyle onları moralize etmenin gayreti içerisinde olacağız.
Deprem bölgesinde seçim sonuçları
6 Şubat depremlerinden etkilenen 11 şehirden Diyarbakır dışındaki 10’unun tercihi Cumhur İttifakı oldu.
Seçimin kesin olmayan sonuçlarına göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçiminde Kahramanmaraş’ta yüzde 71,8, Hatay’da yüzde 48, Adıyaman’da yüzde 66,2, Malatya’da yüzde 69,3, Gaziantep’te yüzde 59,7, Adana’da yüzde 50,8, Elazığ’da yüzde 67,1, Kilis’te yüzde 65,5, Osmaniye’de yüzde 62,3 ve Şanlıurfa’da yüzde 62,3 oy aldı.
Öte yandan AK Parti 48, MHP ise 10 milletvekili çıkardı.
Afetzedelere nefret kustular
Bunun üzerine muhalif seçmen sandıkta hayal kırıklığına uğrayarak depremzedelere hakaret ve tehdit savurdu.
Yapılan yardımlar üzerinden bölgedeki vatandaşları hedef alan CHP’li isimler, sosyal medyada gündem oldu.
“Bu millet kendisine hizmet edene oy veriyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Bekledikleri oyları alamadıkları için buralara bir daha ‘destek yok’ gibi ifadeler. Biz kampanyamızı kardeşlik üzerine kurduk. Yalan söylemedik, hayal satmadık. Yapamayacağımız işleri yaparız demedik. İnşallah 28 Mayıs’tan sonra hepsini tek tek gerçekleştireceğiz.
Seçimin sosyal medyada estirilen sahte rüzgarlarla değil meydanlarda kazanılacağını göstermiş oldu. Muhalefetin artık rakiplerini baskıyla sindirerek, terör örgütünün uzantılarıyla iş birliği yaparak seçimi kazanamayacağını anlaması gerekiyor. Bu millet terör örgütüne oy vermiyor. Bu millet kendisine hizmet edene oy veriyor. Kılıçdaroğlu’ndan önümüzdeki 12 gün boyunca temiz siyaset yürütmesini temenni ediyoruz.
Devletin kurumlarını yıpratmayı halen sürdürüyorlar. Devletin kurumları görevini bilir. Bu jakobenler, kifayetsizler CHP’nin başında olduğu sürece millet ne cevabı verirse versin yeterli olmayacaktır. Benim için Defne’de ölen ve yaralanan insanlar önemli. Devletsem oraya yapılacak hizmeti en yüksek seviyede yapmam gerekiyor. Bana oy çıkmasaydı oraya hizmet yapmayacağım böyle bir şey düşünülebilir mi?
Van Depremi’ni hatırlayın. Van bizim yüksek oy aldığımız yer değil. Ama Van Depremi’nde daha ikinci akşam orada oldum. Büyükşehir muhalif belediye başkanına ait. Sular kesildi adam müdahale etmiyor. Hemen talimat verdim su için. Burada bize oy çıkmıyor falan demedik. Şu anda bile biz Van’da yine maalesef ikinci parti konumundayız. Ama bu demek değil ki ben Van’ı ihmal edebilirim. Batı’da neyse ben, Doğu’da, Güneydoğu’da da aynı hizmeti vermek zorundayım. 780 bin kilometre karenin tamamına hizmet vermekle mükellefiz.
“Birinci turdaki yol haritasını aynen uygulayacağız”
Bakın şimdi İstanbul’da belediye başkanlığı malum CHP’de. Ama meclis kahir ekseriyetle bizde. Ankara’da durum yine aynı. Meclis kahir ekseriyetle bizde. Burada bir şeyi örneklemek istiyorum. Sağlıklı bir yönetim isterseniz gerek yürütme, gerek yasama bu uyumlu olursa orada netice çok daha farklı olacaktır.
Parlamentoda böyle bir sağlıklı yapı ortaya çıkmazsa burada tabii ki sıkıntılar olacağı bir gerçektir. Yasama ve yürütmenin uyumlu olması ülkenin geleceği açısından önemlidir. Burada iki kelime çok çok önemli. İstikrar ve güven. İstikrar ve güven için yürütme ve yasamanın eş güdüm içinde olması da çok önemli. Geride bıraktığımız son 5 yılda biz bunu gösterdik. Geçmiş dönemleri düşünün. 3 ayda, 5 ayda bir seçimler. Vatandaşlarımız 21 yıldır olduğu gibi yine güven ve istikrara oy verecektir. Ben buna inanıyorum.
Cumhur İttifakı 322 ile parlamentoda olduğu sürece erken seçim olmaz. İnşallah 28 Mayıs çok çok farklı olacaktır ve o 29 Mayıs’a da bir sinyal olacaktır. Çok alacağımıza inanıyorum. Birinci turdaki yol haritasını aynen uygulayacağız diyemem onun benzerini sadece bu hafta sonu yapacağım deprem bölgesinde uygulayacağız. Ama özellikle İstanbul ve Ankara’da teşkilatımız yoğunluklu şehri ziyaretlerle hatta ülkemizin buralara yığınak yapmış olan şehirler var ya dernekler var.
“28 Mayıs’ta oyunuzu kullanın ve öyle seyahatlere gidin”
Bu hemşehri dernekleriyle iç içe olacağız. Gençlikle yapacağımız, esnaf odalarıyla yapacağımız buluşmalarla bu süreci farklı bir şekilde işleyeceğiz. Birinci turda olduğu gibi yine milletimizin sandıklara koşacağını inanıyorum. Milletimden özellikle şunu rica edeceğim. Mesela Karadeniz, çaya, fındığa gidenler olabilir. Ben diyorum ki ne olur bunu erteleyin. 28 Mayıs’ta oyunuzu kullanın ve öyle seyahatlere gidin.
Partimde maalesef bir düşüş söz konusu. Bunun üzerinde teşkilat başkanlığımız dün yaptığımız toplantıdan sonra nerede ne tür eksiklerimiz olduğu, bu eksiklerimizi gidermek üzere inşallah önümüzdeki yerel seçimlere hazırlığımızı yapmaya başlamamız lazım. Gerekli hazırlıkları yapacağız.
Ücretsiz otobüs dediler olmadı, traktör dediler verilmedi, süt dediler verilmedi. Verdikleri hiçbir sözü bunlar tutmadılar. İstanbul, Ankara, İzmir. Bunlar Türkiye’nin özetinin özeti. Biz hangi sözleri verdiysek tuttuk. Ben bunlara deprem turisti diyorum. Bunlar şimdi deprem yerlerine turist gibi gittiler. Herhangi bir şey yok, destek yok.
Ben de aynı yerlere gittim. Antalya yangınında. Bir amca dedi ki, ‘benim bir traktörüm vardı o yandı benim halim ne olacak’ ve ben kendisine dedim ki, ‘Amca ben sana bu hafta traktörünü göndereceğim’. Aynı şekilde bir vatandaş CHP’li. ‘Evim yandı ne yapacağım’ dedi. Ben de süratle evleriniz yapılacak. Sonra anahtar teslimine gittik kulağıma eğilip, ‘Ben sizin yapacağınıza inanmıyordum’ diyerek ben ‘CHP’liyim’ dedi. Biz anında dedik ki köy evlerini süratle yapıp size teslim edeceğiz. Yaptık. Köy evlerini Devlet Bey ile beraber gidip teslim ettik. Devlet Bey bir nükte yaptı. Dedi ki, ‘bunlar nasıl köy evleri ki yanlarında ineği de var.’ Sütünü, peynirini oradan temin ediyorlar.”
Bunları duyup mutlu oluyorum. Vatandaş bunu teyit ettiğine göre demek ki yapmışız. Daha da yapacağız. Defne Hastanesi bunun örneğidir. 3 ayda yapacağız dedik. Hemen çıktı birisi dedi ki ‘Neye göre yapıyorsun?’ Ya adam zavallı. Bunlar inşaat mühendisi ya da müteahhit değil ki. Anlamaz bunlar işten. Biz Atatürk Havalimanında 1006 odalı Prof. Dr. Murat Dilmener Hastanesini yaptık COVID döneminde.
“İlk turda elde ettiğimiz başarıda gençlerimizin çok büyük payı var”
Her şeyden önce bir defa yurt dışında 1 milyon 800 bine yakın oy kullanıldı. Bunlardan şahsıma 1 milyonun üzerinde oy çıktı. Bize oy versin veya vermesin yurt dışındaki tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Çünkü onların ne çileler çektiğini biliyorum. Bazı yerlerde engellenmeye çalıştılar.
Özellikle gurbetçilerimiz Türkiye’de 21 yıl içinde yaşanan değişimleri çok güzel anlıyor. Bizde yurt dışındaki vatandaşlarımızı hiçbir zaman yalnız bırakmadık. Emeklilikten, mavi karta birçok konuda yanlarında olduk. Devletimizin gücünü onlara hissettirdik. Tabii yurt dışındaki vatandaşlarımızda bütün bunları görerek inanarak büyük bir katılımla 28 Mayıs’ta sandığa gideceklerdir.
Gençlerimize gelince. İlk turda elde ettiğimiz başarıda gençlerimizin çok büyük payı var. 6 milyon genç var. Gençlerimizin teveccühü bizden Cumhur İttifakı’ndan oldu. 30 yaştan 18 yaşa oy kullanma ve seçme, seçilmeyi 18 yaşa indirmekle gençlerimizi motive etmiş ve onların önünü açmış bir siyasetçiyim. Şu andaki siyasette benim gibi kalkıp ta gençlik kollarından gelen bir siyasetçi yok. Şu anda benim İzmir 2. Bölge’de liste başı olan Eyyüp Kardeşimiz Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı. Onu İzmir’de liste başı yaptık. Gayreti var, koşturuyor. Bunun karşılığını bulması lazım.
“Milletimiz bunlara gereken cevabı 28 Mayıs’ta tekrardan verecek”
Gençlerimizin önünü açacağız ki parlamento bu noktada dinamik bir parlamento olsun. Bunlarla beraber de Türkiye’nin ufkunu da farklı kılacağız. Kılıçdaroğlu tabi böyle bir adım atmadı. Atamadı. Bir defa gençlere umutsuzluk vaat ediyor. Biz umut vaat ediyoruz.
Bütün bunlar klasik CHP ve Bay bay Kemal davranışı derim. Milleti aldatma çabalarına seçim gecesi bile ne yazık ki ara vermediler. Yalan söylemeden duramıyorlar. Sabah yalan akşam yalan.
Bizim önde olduğumuzu bal gibi bildikleri halde Sayın Kılıçdaroğlu ve şürekası ‘öndeyiz, kazandık’ açıklaması yaptılar. Kendi seçmenlerini kandırmaktan yüzleri kızarmıyor. Bunlar kendi çapsızlıklarını beceriksizlerine kılıf bulma çabalarıdır. Milletimiz bunlara gereken cevabı 28 Mayıs’ta tekrardan verecektir.
“Geçici Meclis Başkanı hakkı Devlet Bey’in”
Aklımda hafıza kayıtlarımda olanlar bende kalsın ki. Buraya geçici bir Meclis Başkanı gelecek. Şu anda Devlet Bey’le inşallah bu süreci geçirmiş olacağız. Geçici Meclis Başkanı hakkı Devlet Bey’in. Ondan sonra da inşallah hayırlısıyla bu adımı atmış oluruz. Devlet Bey’in adeta devlet anlayışı içerisindeki suhuleti sükunetiyle bu süreci atlatır ve Meclis başkanlığı seçimleri rahatlıkla inşallah geçirmiş oluruz. Parlamentonun oluşmasıyla sonrasını inşallah bakar yoluna koyarız.
“Kılıçdaroğlu seçmenine elbette bir açıklama yapacaktır”
Bunların hiçbirini siyasi ahlak açısından doğru bulmuyorum. Bu bir yol ayrımıydı. Bu ayrım olmuştur ve bu iş bitmiştir. Öyle bir derdimiz yok. Onlar CHP’nin kendi meselesidir. Bizim burada öncelikle siyasi ahlak konusunda ortaya konulacak ferasettir. Kılıçdaroğlu bu konuda CHP seçmenine elbette bir açıklama yapacaktır. Biz kendi işimize bakıyoruz. Cumhur İttifakı ortaklarımızla yol yürümeyi sürdürüyoruz. Ülkemize nasıl hizmet edeceğimizi, bugün liderlerle yaptığım görüşmelerde konuştuk, yol haritamızı buna göre belirliyoruz. İnşallah yüzüncü yılın adımlarını atacağız. Bizim ittifakımız pazarlık esasına göre değil ilke birliğine göredir.
“Her seçimden sonra CHP’de karışıklık çıkması gelenektir”
Mesajı CHP’lilere veriyor. Kaybetmenin sorumluluğunu hiçbir zaman Kılıçdaroğlu üzerine almaz. Masa arkadaşlarına laf söylemek yerine hıncını oradaki masadan alıyor. Koltuğunu kaybetme korkusu yaşayınca mutfaktan çıkıp, makama geçmiş. Her seçimden sonra CHP’de karışıklık çıkması gelenektir. Şimdiden parti içindeki muhaliflere kendine göre gözdağı veriyor. Şu anda 28 Mayıs’tan sonrası önemli. Kılıçdaroğlu’na kendi partisi de gereken cevabı verecektir. Bütün bu saldırganlığın nedeni bunu hissetmiş olmasıdır. Belki kendisi de hiçbir şey beklemeden kararını vermiş olabilir.
“Nihai anket 28 Mayıs’ta yine milletim yapacak”
Bütün bu anketler görüldüğü gibi iflas etti. Sahte bir anket pazarı kuruldu. Esas anketi 14 Mayıs’ta milletim yaptı. Şimdi nihai anket 28 Mayıs’ta yine milletim yapacak. Milletimin yapacağı bu anketle üzerinde tartışma yapılmayacak netice ortaya çıkacaktır. Bu 11 ildeki deprem aslında anket, vesaire işleri altüst etmiştir. Bu anketçiler de o pazardan nasibini almak için yalan da olsa, dolan da olsa her yere pazarlama yapmak suretiyle oradan maişetlerini temin etme yoluna gittiler. Arkadaşlarıma söyledim ‘Ben bunların hiçbirine inanmıyorum, meydanlara inanıyorum, en iyi anketi millet sandıkta yapacak’ demiştim. Milletimiz hizmet ve eser siyasetinin en önemli hakemidir. Biz hakikatin partisiyiz, CHP ise yalanın tarafıdır.
“İstiyoruz ki bu kutlu binada herkesin harcı olsun”
Yüzyılla beraber tabii benim vatandaşıma en büyük müjde her zaman söylediğim gibi büyük Türkiye Yüzyılı bizim en büyük müjdemiz. Beyannamemizi hayata geçirmek bizim için en önemli adım olacak. İstiyoruz ki bu kutlu binada herkesin harcı olsun. Açıkladığımız bu seçim beyannamemizi halkımızla paylaşıyoruz. Burada gerek mesleğine, yapısına göre katkısı olabilecek tüm vatandaşlarımızın bu vizyona desteği bekliyorum. Bu süreç içerisinde gerek sizler ve medya vasıtasıyla paylaşmaya devam edeceğiz.
“Torunumun ynağını okşuyorum, tokatladı diyorlar”
‘Buyrun’ dedi, Ben de ‘Yok sıra sizde’ dedim. Torunum yanımda. Torunumun yanağını okşuyorum, malum gazetelerden bir tanesi ‘Çocuğun yanağına vurdu’… O benim torunum. Yanağını okşuyorum, çocuğun yanağını tokatladı diyor. Kimler olduğunu anlayın. Benim torunum olduğunu öğrenince verdikleri başlık şu, Erdoğan oy kullanmadan önce bir çocuğa tokat attı. Dezenformasyon yalan bu düzeyde. Onun için biz bu yasayı çıkardık.
“Büyük Türkiye Zaferi İçin Herkes Sandığa”
Tüm seçmenlerin sandıklara birinci turda olduğu gibi gitmesi en büyük tavsiyemdir. Atılabilecek başlık da onların sandıkları bu şekilde önemsemesiyle ‘Büyük Türkiye Zaferi İçin Herkes Sandığa’ diye başlık atardım.