Bakan Şimşek: Enflasyon 4 sebepten dolayı düşecek

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısının sonrasında “Enflasyonu düşürmede kararlıyız, muhtemelen yılı yüzde 44-45 aralığında kapatacağız” mesajı vererek enflasyonu düşürecek sebepleri sıraladı.

Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK), Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında Şanlıurfa’da gerçekleştirildi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, toplantı çıkışında enflasyonun düşmeye başladığını belirterek 2024 yıl sonu beklentisini dile getirdi.

Bakan Mehmet Şimşek, açıklamalarında aynı zamanda akaryakıt ve tütün ürünlerinin ÖTV’sine ilişkin “Bu iki konuda da enflasyon hedeflerini tehlikeye atmayacak bir yaklaşım içerisinde olacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

“2025 YILINDA DA ENFLASYON 4 SEBEPTEN DOLAYI DÜŞMEYE DEVAM EDECEK”

Bakan Mehmet Şimşek, şu açıklamalarda bulundu:

Bir kere her şeyden önce enflasyonu düşürmede kararlıyız, enflasyon düşüyor. 2022 yılı sonunda yüzde 64 civarıydı, 2023’te yüzde 65 civarı, muhtemelen yılı yüzde 44-45 aralığında kapatacağız diye Merkez Bankamızın bir tahmini var, dolayısıyla enflasyon düşüyor, 2025 yılında da enflasyon 4 sebepten dolayı düşmeye devam edecek.

PARA POLİTİKASI

Birincisi, tabii ki para politikası gecikmeli etkide buluyor, para politikasının dezenflasyonist sürece katkı vermesi bundan sonraki süreçte de devam edecek, gecikmeli etki 18 ay boyunca söz konusu olacak.

BÜTÇE AÇIĞI

İkinci olarak, 2025 yılında biz bütçe açığını yaklaşık yüzde 5 civarından yüzde 3 civarına düşürmeyi hedefliyoruz, dolayısıyla bütçe açığındaki azalmanın dezenflasyonist etkisi de çok net bir şekilde görülecek.

YÖNLENDİRİLEN FİYATLAR

Üçüncü olarak, tabii yönetilen, yönlendirilen fiyatlar konusunda da aslında maksimum hassasiyeti gösteriyoruz. Örneğin 2024 yılında doğalgaz, elektrik fiyat artışları yüzde 38 civarı oldu, yani Merkez Bankası’nın orijinal hedefine paralel gitti, 2025’te de benzer yaklaşım içinde olacağız.

AKARYAKIT

Burada önemli olan birkaç faktör var, yani elektrik ve doğalgazı bir kenara bırakacak olursak, akaryakıt ÖTV’si ve tütün ürünlerinin ÖTV’si, bu iki konuda da enflasyon hedefini tehlikeye atmayacak bir yaklaşım içerisinde olacağız. Zaten yurt içi ÜFE kadar, daha doğrusu son 6 aylık yurt içi ÜFE oranında normal şartlar altında ÖTV’de bir artış söz konusu olacakken, ki bu oran oldukça düşük, yani enflasyon yılsonu açıklanmadığı için tam bir rakam vermem doğru olmaz, ama göreceksiniz ki 2025 enflasyonu tehlikeye atmayacak şekilde olacak.

TÜTÜN

Dolayısıyla burada önümüzde enerji fiyat ayarlamaları çok kritik. Yönetilen yönlendirilen fiyatlarda, akaryakıt ÖTV’si önemli, bir de tütün ürünlerindeki ÖTV, diğerlerinin enflasyon üzerindeki etkisi olmadığı veya çok sınırlı olduğu için onları ayrı bir çerçevede değerlendiriyoruz. Bütçede gelir ayağı perspektifiyle bakıyoruz, ama diğer yönetilen yönlendirilen fiyatlarda Merkez Bankası’nın 2025 hedefini ciddi bir şekilde dikkate alacağız.

REFORMLAR

Tabii bir de esas sorulan soru şuydu: Reformlar. Burada aslıda kastedilen arz yönlü dezenflasyon politikası. Orada az önce değerli bakanlarımız da değindiler, bizim önceliğimiz tabi ki gıda arzını artırmak, o nedenle de Tarım Bakanlığımızın sulama, toplulaştırma, gıda lojistiği, gıda ihtisas bölgelerinin kurulması gibi hususlarda biz çok güçlü bir şekilde destek vermeye devam edeceğiz.

Yani bütçede gıda arzını önceliklendireceğiz, bu arz yönlü dezenflasyon için önemli bir adım.

SOSYAL KONUT

İkinci olarak, tabii sosyal konut, çünkü kiralar şu anda önemli bir tabi ki husus ve sosyal konut arzının artırılması da yine bizim arz yönlü politikaların önemli bir birleşeni.

ENERJİDE DÖNÜŞÜM

Enerjide dönüşüme tabii ki değinildi, o da çok kritik, çünkü cari açık üzerinden dolaylı olarak dezenflasyonu destekleyecek. Son 21 yıla baktığınız zaman, Türkiye’nin enerji ithalatı Türkiye’nin cari açığının 1,5 katı, yani 948 milyar dolar, dolayısıyla burada Enerji Bakanlığımızın yaptığı güzel çalışmalar sayesinde enerjide dışa bağımlılık azaldıkça cari açık üzerinden, kur üzerinden enflasyonist baskılar da daha yönetilebilir olacak.

“REKABETİN OLDUĞU ORTAMDA VERİMLİLİK VARDIR”

Yani hem gıda arzı hem enerji arzı hem sosyal konut arzı, dolayısıyla bütün bunlar etkili olacak. Yine Sanayi Teknoloji Bakanlığımızın aldığı çok önemli inisiyatifler var, özellikle üretimin artırılmasına yönelik, yatırımların artırılmasına yönelik, cari açığın azaltılmasına yönelik, bütün bunlar asında orta-uzun vade dezenflasyonu destekliyor, o nedenle zaten YTAK üzerinden bu alanlar destekleniyor.

Ama en kritik alanlardan bir tanesi tabii ki hiçbir sektörde bir konsantrasyona izin vermemek, yani halk diliyle tekelleşmeye sektörel veya ürün bazında izin verilmemesi. Burada en kritik konu, bütün ürünlerde, sektörlerde piyasaya girişin-çıkışın kolaylaştırılması, küresel entegrasyonun güçlü bir şekilde devam ettirilmesi. Çünkü rekabetin olduğu ortamda verimlilik vardır, inovasyon vardır, o da tabii ki dezenflasyonisttir.

O nedenle Avrupa Birliği’yle Gümrük Birliği’nin güncellenmesi değerlidir, oraya özellikle tarımın, işte hizmetlerin, kamu alımlarının eklenmesi önemlidir. Kamu alımları demişken, kamu ihale reformu da bu bağlamda önemli bir reformdur. Dolayısıyla biz küresel entegrasyonu da aslında bir anlamda dezenflasyonist sürecin bir parçası olarak görüyoruz.

“KKM’DE ÇIKIŞ SÜRECİ DEVAM EDECEK”

Bütün bu çerçevede baktığımız zaman, az önce de söyledim, para politikasının gecikmeli etkisi, özellikle maliye politikasındaki 2025’e ilişkin öngörülerimiz, yönetilen, yönlendirilen fiyatlar ve yapısal dönüşüm, yapısal reformlar dezenflasyonu kalıcı olarak destekleyecek, dolayısıyla bizim o konuda bir tereddüdümüz yok.

Merkez Bankası, dezenflasyon için para politikasında gerekli çerçeveyi arkadaşlar oluşturdular ve bu çerçeve güçlü bir şekilde tabii ki devam edecek.

KKM konusuna gelince, bizim için tabii ki bir hedef, ama biz daha önce de söyledik, piyasalarda herhangi bir oynaklığa, herhangi bir, yani piyasaları tabiri caizse bozmadan çıkış süreci devam edecek. Şu ana kadar bu süreç çok iyi yönetildi, yani geçen sene Ağustos ayında 144 milyar dolarla zirveye çıkan KKM bakiyesi şu anda 30-35 milyar dolar aralığına inmiş durumda, bunun yaklaşık 3’te biri tüzel kişilere ait, geriye kalanı şahıslara ait mevduatlardan oluşuyor.

Biz zaten tüzel kişilerin Kurumlar Vergisi istisnasını kaldırmıştık, daha az cazip hale getirdik. Bireylere ilişkin de stopaj getirdik, dolayısıyla önümüzdeki dönemde KKM’yi daha da az cazip hale getirecek adımları atmaya devam edeceğiz. Nitekim Merkez Bankamız zaten yakın dönemde bir-iki düzenleme yaptı o çerçevede.

“FİNANSMANA ERİŞİM BÜTÜN KESİMLER İÇİN DAHA DA İYİLEŞECEK”

Onun dışında kredilere ilişkin bir soru vardı. Tabii biz tarım, ihracat, yatırım, esnaf gibi alanlarda bir kredi sınırlamamız yok, hatta bu alanlarda bizim bütçe üzerinden faiz sübvansiyonumuz var. Dolayısıyla bakın ihracatta reeskont kredisi veriyoruz, böyle az bir rakam falan da değil, son 1 yıl içerisinde 531 milyar liralık reeskont kredisinden bahsediyoruz.

ÇİFTÇİYE 160 MİLYAR LİRALIK DESTEK

Oradaki diğer destekler ve kalemleri de hesaba kattığımızda ilave 150-160 milyar lira daha söz konusu. Yine çiftçimize gelecek sene için faiz sübvansiyonu olarak 160 milyar lira destek vereceğiz, benzer şekilde esnafımıza, yani esnaflarımızın kullandığı kredilerin faizinin yüzde 50’sini devlet olarak karşılamaya devam edeceğiz.

ESNAF KREDİLERİ

Dolayısıyla gördüğünüz gibi tarımda, ihracatta, esnaf kredilerinde zaten biz sübvansiyon sağlıyoruz. Yatırımlarda da YTAK üzerinden, bir de verilen teşviklerdeki faiz desteği üzerinden yatırımlara da ciddi bir faiz desteğimiz var, yeni teşvik sistemiyle de bu çok daha net bir şekilde ortaya konulacak. Ama biz tüketici kredilerini sübvanse etmiyoruz, etmeyeceğiz.

“ENFLASYON DÜŞÜYOR”

Enflasyon düşüyor, dolayısıyla önümüzdeki dönemde muhtemelen finansmana erişim bütün kesimler için daha da iyileşecek, koşullar daha elverişli hale gelecek. Nitekim küresel koşullar da daha destekleyici hale geliyor.

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Ekointernet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

Bir paket sigaranın ömürden 7 saat çaldığını biliyor muydunuz?

Londra Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, bir dal sigaranın ömrü 20 dakika kısalttığı ortaya kondu. Sigaranın …

Bir yanıt yazın