Bahçeli: MEB’in yargı kararına itiraz dilekçesinde örtülemez yanlışlıklar var

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Başkanı, Atatürk’e hakaret eden Kadir Mısırlıoğlu’nu ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın bir an önce görevinden ayrılması gerektiğini söyledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret eden ve Kadir Mısırlıoğlu’nu 9 Kasım’da ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a sert tepki gösterdi. Bahçeli, ”Diyanet İşleri Bakanı, 9 Kasım’da Atatürk’e hakaret eden fesli Türk düşmanını ziyarete gitti. Diyanet İşleri Başkanı gereğini bi an evvel yapmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“FESLİ TÜRK DÜŞMANINI ZİYARETE GİTTİ”
“Hassasiyetlerimiz kaşınıyor, değerlerimizi aşındırılıyor, kutuplaştırmalar kışkırtılıyor. Bunlar yanlıştır.” diyen Bahçeli, ”Toplumsal gerginlikler kamçılanıyor. Çift taraflı nifak kazıları yapılıyor. Kimse karanlıkta göz kırpmasın Atatürk de Ankara da cami de cem evi de bizimdir. İç bunalıma yatırım yapan bir dip akıntı gün geçtikçe hız ve yaygınlık kazanmaktadır. Atatürk üzerinden cumhuriyetle hesaplaşılmaktadır. Azan tartışmalarıyla maneviyatımız sömürülmektedir. Diyanet İşleri Başkanı, 9 Kasım’da Atatürk’e hakaret eden fesli Türk düşmanını ziyarete gitti. Anlayamadığımız ziyaret tarihindeki manidarlıktır. Bula bula 9 Kasım’ı mı buldun. Diğer günlerin suyu mu çıktı? Bu nasıl bir aklın mahsulüdür.” ifadelerini kullandı.
“DERHAL GEREĞİNİ YAPSIN”
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ı istifaya davet eden Bahçeli, “Bir çukur şahsiyete geçmiş olsun demek, bunu da ulu orta yapmak bu kişiye arka çıkmak değil midir? Ne istiyorsunuz Cumhuriyet’ten. Atatürk düşmanlarına zırh olma gayeniz nedir. Atatürk, Türk milletinin ortak değeridir. Bu gerçek değişmeyecektir. Diyanet İşleri Başkanı’nın erdemli davranması ve gereğini derhal yapması temennimdir.” şeklinde konuştu.
ANDIMIZ KONUSU
Andımız konusuna da değinen Bahçeli, “MEB’in yargı kararına itiraz dilekçesinde örtülemez yanlışlıklar vardır. Türk milletini, bilincine en geç ulaşan topluluk olarak değerlendirmek, tarih ihanetidir. Bunu yazan şahsa sesleniyorum; asıl sizin sabah akşam andımızı okumaya ihtiyacınız vardır. Türk milletini öğrenmeniz şarttır ve ödevdir.” dedi.
İşte Bahçeli’nin konuşmasından satır başları…
– Bugün yaşıyorsak şehitlerimizin sayesindedir. Vatani görevini yapan her evladımız bizim için paha biçilemez önemdedir. Hakkari’deki patlamada ihmal varsa sorumlular ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Tunceli’de donmak, Hakkari’de yanmak kaderimiz olmamalıdır.
– ABD terör örgütleriyle aynı hizaya girmekten rahatsızlık duymuyor. ABD’nin teröristlerin başına ödül koyması zamanlama itibariyle kuşku vericidir. ABD, YPG’ye her imkanı sunmaktadır. ABD ve YPG arasında alçak bir paslaşma vardır. PKK eşittir YPG’dir. 1 dolarlık FETÖ’cüler neyse YPG ve PKK aynısıdır.
– ABD yönetimi YPG’yi saklayıp PKK’yı sobelemekle sempati uyandıracağını sanmasın. YPG’de PKK’da teröristtir. Sahneye konulan yeni ve vandal oyuna asla düşmeyecektir. İsmi ne olursa olsun Türkiye’ye silah doğrultmuş hangi örgüt varsa düşmandır. Yok edilmesi mübahtır. Ödül yemi vahşi avcılığıdır.
– Dünya soğuk savaş döneminden çıksa da sıcak çatışma hesaplarının tuzağına çoktan düşmüştür. Asıl mesele Türkiye’nin milli birlik ve dayanışma ruhunun canlı kalıp kalmayacağıdır. Asıl hedef Türkiye’dir. Hiçbir emperyalist senaryo hayata geçemeyecektir. Fırat’ın doğusu da batısı da tertemiz yapılmalıdır. Terörizme karşı bir olacağız. Biz Türk milletiyiz.
– Ortadoğu’daki şiddet ve savaşın bitişi ne zaman anılacak. Paris’in anma toplantılarında milliyetçilik öcü gibi gösterilmiştir. Bu ülkeler dünyanının yıkımından sorumluydu. Fransa’nın aşırı sömürgeciliğe devam etmesi nasıl izah edilecektir.Sömürgecilik ile milliyetçiliği karıştırmak ahmakçadır.
– Türk milleti enkazın içinden doğrulmayı bildi bağımsızlığı namus bildi. Biz birinci dünya savaşının nesini anacağız. ‘Oh ne iyi mi oldu’ diyeceğiz. Türkiye’yi siyasi oynamakla itham eden Fransız sömürgeciler bize hangi demokrasiden barıştan bahsediyor. Ahımızı alanlar bu dünyada gün yüzü göremedi, göremeyecekler. Paris’te infazımızın ilanı olan malum anlaşma bizim ayaklarımız altındadır.