Bahçeli: Anket şirketleri için yasa çıkarılmalı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Habertürk TV, Show TV ve Bloomberg HT ortak canlı yayınında sorularını yanıtladı. Bahçeli ”Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, Cumhuriyet tarihimizin önemli üçüncü bir evresi olacak, kurumlarımızın işlev kazanacak bir yapı kazanmasında yarar var” dedi. Bahçeli, yeni sisteme geçiş süreci öncesinde, erken seçimin kamuoyunda dile getirilmeye başlandığını hatırlattı. Bu tartışmanın kaosa yol açması nedeni ile net bir kararın zaruret haline geldiğini açıkladı. Eski başbakanlardan Tansu Çiller’in AK Parti mitingine katılmasına dair de ”Türkiye’nin içinde bulunduğu koşulları dikkate alarak o mitinge katıldı” dedi. MHP’nin ittifak içerisindeki yerini eleştiren bazı AK Partililere de mesaj verdi. İttifaklar arası koalisyon sorusuna, Bahçeli, ”Beklenen orana ulaşamadıysa bir takım faaliyetlerini yerine getirebilmesi için destek arayabilir. Bu koalisyon değil bir uzlaşma, işbirliği olabilir. Koalisyon yapması söz konusu olamaz.” dedi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Habertürk TV, Show TV ve Bloomberg HT ortak canlı yayınında Didem Arslan’ın sorularını yanıtladı.
Devlet Bahçeli ”Erken seçim ihtiyacı neden doğdu” sorusuna ”Öncelikle Anayasa değişikliği halk oylaması sonucunda cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri 3 Kasım 2019 olarak belirlenmişti. Türkiye’nin çok önemli dış ve iç güvenlik sorunları dikkat çekiyor. Erken seçim dillendirmesi yapılarak kaos oluşturulmaya çalışılıyordu. Seçimlerin erkene alınmasında yarar gördük. Biz 26 Ağustos olarak öngörmüş ve kamuoyu ile paylaşmıştık. 18 Nisan’da hükümet bizimle görüşmek istedi” dedi.
Bahçeli, 24 Haziran tarihinin ise hükümet cephesinden geldiğini vurgulayarak, ”26 Ağustos aynı zamanda da Kurban Bayramı’nın öncesi ve sonrasını kapsayan bir tarih. Seçimlerin daha sağlıklı olabilmesi ve biraz daha erkene alınmasıyla daha verimli çalışma yapılacağı düşüncesiyle 24 Temmuz olarak ifade ettiler.” açıklamasında bulundu.
Bahçeli ”Kamuoyunda çok tartışılıyor, önüne gelen yorumlar getiriyor. Her akşam televizyonda çok farklı yorumlar getiriliyor. Ben bunların hepsini takip ediyordum. Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sorunları çözebilme yeterliliğini kaybetmesine vesile oluyor. Türkiye’de yeni bir sisteme geçiş süreci var. Bu tartışmaları, kutuplaşmaları, krizleri önlemek için erken seçim zaruret haline geliyor.” dedi.
Bahçeli, 57. hükümet kurulmasında toplumun beklemediği bir partinin sağda birinci parti olarak ve hükümet ortağı olarak geldiğini hatırlatarak bugün ile o dönemi karşılaştırdı.
”Necmettin Erbakan Bey hükümeti kurma yetkisi aldı. O günden itibaren basının, koalisyonun Türkiye’yi nereye getireceği yönündeki kaygılarını dile getirmeleriyle, güçlü bir koalisyon olsa da 11 ay sürdü.” dieyen Bahçeli, o dönemi şöyle aktardı:
”Refah Partisi’nin ittifak olmasını bir rejim sorunu olarak gören kim varsa bu işlerin içerisinde, tartışmalarla 57. Hükümet kuruldu. Bu potansiyel ile 12 Eylül öncesi kutuplaşmaları da gündeme getirmek sureti ile ”bunlar iktidar olursa ne yapar” şeklinde, istemedikleri her parti için sivil toplum kuruluşları ile medyasına kadar bazı noktaları gündeme taşıdılar.” diyen Bahçeli, ”Siyaset bilimciler objektif yorumlar sunarak hem demokrasimize hem siyasi partilerimizin kendini gözden geçirmesine yol açacak bir gözlem paylaşmaları gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, ”Türkiye’de birileri bir şeyler yapmak istiyor ama burada millet yok, millet iradesi yok. Böyle bir ortam içerisinde yıkamayacaklarını anlayınca Demokratik Sol Parti’ye döndüler. 136’yı karpuz gibi ikiye böldüler. İsmail Cem’in başkanlığında yeni bir parti kurdular. Bir şey yapacaksanız adı yeni parti… Fakat her yeni Türkiye’yi geriye götürmüştür. Hüsamettin Özkan ve Kemal Derviş olayları tüm çıplaklığıyla yaşadıkları için anlatmaları lazım.” şeklinde devam etti.
”2002’DE ERKEN SEÇİM DEDİM”
”Kemal Derviş’e rahmetli Ecevit tarafından ‘buradan çıkış’ sorulduğunda ‘yeni bir senaryoya ihtiyaç var’ dendi. Rahmetli Ecevit soruyor ‘neyi kastediyorsunuz.’ Tabii söyleyemiyorlar. 4 Temmuz 2002’de bu olay yaşanınca ben ‘erken seçim’ dedim. 7 Temmuz’dan itibaren de Demokratik Sol Parti 62’yi buldu ve yeni bir parti kuruldu. Ecevit benim erken seçim talebimin erken olduğunu ve zamanlama olarak da uygun olmadığını belirtiyordu.
Erken seçim yönünü gündeme almadan bu işin altından kalkacaklarını düşünüyordu. Evcevit beni başbakanlık konutuna çağırdı dedi ki ‘partimizden ayrılışlar 30’a ulaştı. Burada kalmanı umut ederim ama olmayacak gibi görünüyor. Koalisyon ortaklığı konusunda ne düşünüyorsunuz’ dedi.” şeklinde konuştu.
TANSU ÇİLLER’İN MİTİNG KATILIMI
Didem Yılmaz’ın Çiller’in AK Parti’nin İstanbul mitingine katılımına dair sorusuna ”Tansu Çiller başbakanlık yapmış Türkiye’nin önemli siyasi kuruluşunda Süleyman Demirel’den sonra genel başkan olmuş. Türkiye’nin içerisinde bulunduğu şartları dikkate alarak o mitinge katıldı. ‘Milli şuur itibari ile buradayım’ dedi. Bu çok kapsamlı, üzerinde düşünülmesi gereken, geçmişte tecrübeleri olan bir siyasetçinin kullandığı bir kelime. Ben onu tebrik ettim. Çiller Türkiye’nin içinde bulunduğu koşulları dikkate alarak o mitinge katıldı” cevabını verdi.
Bahçeli, ” Türkiye’nin maalesef siyasi kültürü bu yöne gitmiş. Kimse olumlu ve geleceğe yönelik bir şey düşünmüyor. Kimsenin haysiyeti ile oynamaya kimsenin hakkı yoktur. Gidebilir(Çiller). Bizi de davet ettiler. Bu miting AK Parti’nin mitingidir. Benim bir katkım yok bu mitinge. Cumhur ittifakı demek iki ayrı partiyi birbirinden tamamen soyutlayarak yorumlarsanız böyle bir toplantıya bizim katılmamız bize ne kazandırır. ‘Geldiler, büyük alkış aldılar gittiler.’ MHP’nin buna ihtiyacı yok.” dedi.
”BÜROKRASİ KENDİSİNE MENFAAT YARATIYOR”
Bahçeli şöyle devam etti:
”MHP’nin bünyesine değişik alanlarda değişik kişiler trafından fitne yayarlar. ‘Bunları boşuna mı destekliyorsunuz, şuyumuz var…’ Her dönemde bürokraside de bulunanlar ve yeni dönemde de bürokraside olmak isteyenler ‘ülkeyi ancak bu durum kurtarır’ diyerek kendilerine menfaat yaratıyorlar. Sayın Recep Tayip Erdoğan Beyi destekleyeceğimizi ifade etmişiz. Hal böyle olunca yürütmenin başı, seçildiği takdirde Recep Tayyip Erdoğan’dır. TBMM içerisinde güçlü bir MHP olmasını istiyoruz. Hükümeti nasıl kuracaksa kurar, o onun işi. Ahmet Davutoğlu’nun hatalarını yaparlarsa her şey biter. Tuğrul Bey’e teklifte bulundu. Meral Akşener kabul etmediklerini ifade ediyorlar. Ne yapacağız biz, bu kadar mücadele veriyoruz. Bir değerli gazeteci ‘bunlar hazine yardımı almak için böyle bir ittfaka girdiler, barajı aşamayacak korkusuyla böyle yapıyorlar…’ dedi. Bunları da söylemeyen kalmadı. Biz ne yapacağız, girdiğimzi yolda devam edeceğiz.
”AK PARTİLİ ADAYLAR CUMHURBAŞKANI’NIN ADAYLIĞINI KONUŞMUYORLAR”
Bahçeli, daha önce fitne vurgusu yaptığı konuşma hatırlatılınca, ”Cumhur ittifakında nifak uyarım AK Parti adaylarına yöneliktir. AK Parti Kayseri’deki istişare ve toplantımızda kullandığımız bir kelimedir. O bazı AK Parti adaylarına yöneliktir. AK Parti’nin bunu bilmesi ve görmesi lazım. MHP’nin oradaki temsilini sürekli eleştiriyorlar. Başka türlü söylemler kullanıyorlar. Ama sayın Cumhurbaşakanının adaylığını konuşmuyorlar. Bir tanesi daha var MHP’nin büyük kurultayında MHP’nin cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan dedim. Yapılan konuşmalarda ‘biz MHP’yi neden taşıyalım, güçlü bir AK Parti’yi yaratalım.’ Hiç ağızlarından cumhurbaşkanı adayı çıkmıyor. Bunlar her yerde, 3-5 tane var.” dedi.
”CUMHUR İTTİFAKI’NDAN AVRUPA VE ULUSLARARASI ÇEVRELER RAHATSIZ”
Bahçeli ”Bu ittifakın varlığından çok büyük oranda uluslararası Avrupa ve bazı çevreler rahatsız oluyor. Dağılsın, parçalansın, bunları birbirine düşürebiliriz. Saygıyı elden kaybetmeden yaptığımız eleştirilerdir. O gün ne demişsem hepsinin altında benim imzam vardır. 15 Temmuz farklı bir olay. ‘Önce ülkem ve milletim, sonra partim’ ilkesinden hareket ettiğimizde Türkiye’yi yönetenlere destek sağlamak zorundayız.” dedi.
İTTİFAK ARASI KOALİSYON VE MECLİS’TE UZLAŞI
Bahçeli, Erdoğan’ın ”ittifaklar arasında koalisyon” yorumu sorulması üzerine, ”Bu cumhurbaşkanının, herhangi bir siyasi parti ve onun genel başkanı ile cumhurbaşkanının, yetkisini paylaşması gibi bir anlayış söz konusu değil. Meclis’te uzlaşı içerisinde faaliyetlerimi sürdürürken, beklenen orana ulaşamadıysa bir takım faaliyetlerini yerine getirebilmesi için destek arayabilir. Bu koalisyon değil bir uzlaşma, işbirliği olabilir. Koalisyon yapması söz konusu olamaz.” dedi. Uzlaşma olmaması halinde yeniden erken seçim olur mu sorusuna Bahçeli, ”Yorumcuların tuzağına düşmeyeyim” diyerek cevap vermedi. Bahçeli, ”Böyle bir düşünceyi ben paylaşırsam televizyondaki tartışmacıların tuzağına düşmüş olurum. Yeni hükümet sistemi Cumhuriyet tarihimizin 3. evresidir. Rejim değil sistem değişikliğidir.” dedi.
”ANKET ŞİRKETLERİNE YASA ÇIKARILMALI”
Bahçeli ”303’in altında olursa meclis bir çözüm yolu bulur. Cumhurbaşkanı kendisi de çözüm bulabilir. Memlekti kaosa götürmek olmaz. Güçlü bir meclis, güçlü bir MHP böyle bir durumda Meclis’te olursak sorun kalmaz. Şu şöyle olursa diye yorum getirmek mümkün değil. Halk hangisine oy verecek, o oylar nasıl dağılacak bunlar belli değil. Erken tahmine gerek yok. MHP’ye baraj sorunu diyen kamuoyu araştırmacılarına sesleniyorum bizim günahımız nedir, biz ülkeyi seviyoruz, milletimzle beraber olmayı destekliyoruz . Terörü destekleyenlerin barajı geçmesi için her türklü çabayı gösteriyorlar.” ifadelerini kullandı ve anket şirketlerine yasa çıkarılması gerektiğini savundu.
Bahçeli, ”Algı yaratmaya çalışıyorlar. Bir mekanizma var burada. Bir seçimde en son rakamların verileceği gün, MHP yüzde 8 var diyorlar. Nereden çıktı bu. Geçmişteki seçimlerde bazılarında yüzde 8’de kaldık, doğrudur. Ama kararsız oylarını istedikleri gibi dağıtıyorlar. Bir zamanlar arz ve talep ölçümü yapan, domatesin hangi fiyatla satılacağını planlayan insanlar, kalkmışlar Türkiye’nin en güçlü kamuoyu araştırmacısı olmuş. Belki de rica ediyorlar bizi öyle göster, böyle göster diye.” dedi.
”CUMHURBAŞKANI 13. CUMHURBAŞKANI OLARAK SEÇİME GİRMEMELİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3. kez aday olamayacağı iddiasına ilişkin Bahçeli, “Bu zihni kargaşayı yaratarak muhtelif alternatifleri öne çıkararak kendi hayallerinde olan partiye yol açmak için yapılan şeylerdir. Bu yeni bir sitemdir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde birisi yürütmeyi temsilen cumhurbaşkanı olacaktır. Cumhurbaşkanı 13. cumhurbaşkanı olarak seçime giriyor. Bunu kabul etmiyorum. Yeni sistemin ilk cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır böyle yorum yapılmalıdır.” dedi.
”367 TIKACINI BİZ ÇEKTİK”
Bahçeli, ”367 tıkacını çektik. Bunu yaptık. Biz de devam etmiş olsaydık kaos olurdu. Meclise gittik bir siyaset adamını aday olarak gösterdik. Abdullah Gül kendi aralarında 3. turda seçildiler. Biz bir tıkacı çektik ama AK Parti’nin adayınada da oy vereceğiz diye bir takım şeylerin peşinden koşmadık. 3. Turdan sonra Abdullah Gül cumhurbaşkanı oldu.
Bu şartlar altında erken seçim olmamlıdır. Hangi hukukçu neyi yorumlarsa yorumlasın. Ben Türkiye’nin geleceği açısından bir doğruyu söylüyorum yeni sisteme kulp takmasınlar.” dedi.
İNCE’NİN ADAYLIĞI VE PERFORMANSI
Bahçeli, ”Bir kişi hali hazırda cumhurbaşkanı olan birine, ‘saçmalamasın’ denir mi? Zannediyorlar ki buradan biz puan alırız. Bu millet yüce bir millet. Hırçın adamı belli ölçülerde sever. Sürekli hırçın olanlardan da nefret eder. En hırçını Muharrem İnce görünüyor. (Erdoğan-İnce benzetmesi) Ben fazla benzetmiyorum, en azından Recep Tayyip Erdoğan bisiklete binmiyor. Ne işin var efendim. Bineceksen git nerede binersen bin. Kürsüde binerek…” dedi.
Bahçeli, ”(Muharrem İnce) Fazla karşılaştığım, konuştuğum kişi değil. Bu MHP düşmanı bir insan olarak bilinir diye de ifade ettim. O da ben MHP düşmanı değilim ama Devlet Bahçeli’yi tanımıyorum dedi. 81 milyonun bir ferdi ben isem 1 eksiği var demektir. Bizim partinin iç işlerine senin ne karışma hakkın var.” şeklinde konuştu.
”Danıştay üyesinin ne gerkçeyle ne yazdığını bilemiyorum bir hakimin bu tür demeçler vermesi kimseye bir fayda getirmez.” diyen Bahçeli, ”Cumhurbaşkanının bulunduğu toplantıda yapılan konuşmayı alkışladı diye kimsenin apoletlerini sökmeye hakkı yok. Ne yapsaydı yuhalasa mıydı? Hele hele Afrin komutanı olan bir kişiyi bu şekilde… Bu kendisine bir puan getirmez.” dedi.
FETÖ İLE MÜCADELE: SİYASİ AYAK AKTİF SİYASETTE VE YURTDIŞINDA
Bahçeli, ”Toplumu oluşturan 8 kesimde önemli çabalar olmuş. Ben buna 8 ayak diyorum. Bunlardan bir tanesi de siyaset ayağı. Kararlı şekilde FETÖ ile mücadelede bugünkü siyasi iktidar başarılı. Bir eksiği var. Önemli kurumlar üzerinde bu kadar etkin hale gelirken siyasi ayağı yok saymak veya görmezden gelmek.
Bizim partimizdekileri biliyoruz zamanla şey yapıyoruz… Siyasi ayağın aktif siyasette ve dışarıda olduğuna ihtimal veriyorum. zaman zaman bunları aşırı savunulduğunu da görüyoruz. Siyasi ayak temizlenmelidir. FETÖ’nün kökü kazınmadan her unsurdan ayıklanmadan şöyle olacak , böyle olacak demenin ülkemiz tarafından doğru bir yanı yoktur. FETÖ ABD’den mutlaka Türkiye’ye getirilmelidir. ” şeklinde konuştu.
“DEVLETİN YETKİLİLERİ BİR ŞEYLER YAPSIN”
Bahçeli af konusuna ilişkin ise, “Doğru tespitlerle hareket etmek durumundayız. Cezaevinde tutuklu bulunan birisinin aday olması ile gündeme taşınması, diğer siyasi partilerin de demokrasi adına bu konu üzerinde görüşlerini açık olarak ifade etmesi. Bunu yüz bin imza ile de yapabilirler diye gerekçeler ortaya çıktı. 100 bin imza ile vatan hainleri aday olmayı düşünebileceklerse ülkücü camiada 100 bin imza toplayarak Alaattin Çakıcı ve Kürşat Yılmaz için de bu gayret içerisine girebilirler. Bunlar benim ülküdaşım. Bunlar ülkü ve ülke seven insanlardır. Ben biliyorum tabi biraz da devletin yetkilileri bir şeyler yapsınlar. (Çakıcı’nın Erdoğan’a mektup yazması) Cezaevi hayatı başka bir hayattır bunlar ayrı şeyler.” dedi.
Devlet Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz, başbakan yardımcısı olduğum dönemde yaşadığımız bir olayın tekrarı konusunda uyarıcı ve tedbir alıcı davranışlar ortaya koyduk. F tipi cezaevine geçmem diyerek ranzalardan battaniyelere her tarafı yakıp yıkanlar… Sadettin Tantan kanuşsun, o zamanın sorumlusu o. İsyanlar ne zaman oluştu, hengi amaca yönelik oluştu.
BEDELLİ ASKERLİK
Bahçeli bedelli askerliğe ilişkin ise, ”
Bedelli konusu gündeme taşınmıştır. Genel Kurmay Başkanı’nın mütalaasını almak lazım. 24 Hziran’dan sonra gündeme alacağız diyorlar.” diye konuştu.

Hakkında Aziz Dağtekin

1960 yılında Elazığ'da doğdu. Öğrenimini İstanbulda tamamlayarak gazetecilik mesleğine 1983 yılında başladı. sırasıyla Hergün, Bulvar, Hürriyet ve Türkiye Gazetelerinde muhabirlik ve yazı işleri kadrolarında görev aldı. Basın sektöründen 2006 yılında emekli oldu. Halen idare yeri Adana olan ve Ulusal yayın yapan Netinternet, Ekonet Haber, Eko İntenet Haber sitelerinde Genel Yayın Yönetmenliği ve ekonomi ile alakalı yazı ve yorumlar yazmaktadır. Gazetecilik mesleği yanısara sigortacılık, pazarlama ve finans sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulundu. Sırasıyla İhlas Barter ve Turk Barter'da franchise ve bölge müdürlüğü görevlerinde yer aldı. 2005 yılında Turk Barter'dan ayrılarak Anadolu Barter'ı kurdu. Halen 13'e yakın şubesiyle faaliyet gösteren Anadolu Barter'ın Yönetim Kurulu Başkalığını yürütmektedir. Evli ve 2 çocuk babası olan Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin halen Basın Konseyi üyesi ve Adana'da Kurulu bulunan Çukurova Güreş Vakfı ile Elazığlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin de kurucu üyesidir.

Göz Atmak İster misiniz?

2025 yılında Türkiye’de asgari ücret ile emekli maaşları ne kadar olacak?

Türkiye’nin 2024 yılı itibariyle ekonomik durumu, en düşük maaşlar ve asgari ücretle geçinen geniş bir …

Bir yanıt yazın