Sevda Noyan’ın açıklamaları ve camilerden her gün salavat okunması konusunda gelen eleştirilere yanıt veren Arınç, yanlışa yanlış demeye devam edeceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç, yaptığı son açıklamalar nedeniyle kamuoyunun gündeminde.
SEVDA NOYAN YORUMU
Bülent Arınç, “15 Temmuz kursağımızda kaldı, istediklerimizi yapamadık. Boş bulunduk. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim sitede hala 3-5 var, benim listem hazır.” diyen Sevda Noyan hakkında “Komşuları korkacak bu kadından. Ben olsam korkarım. ‘Bu ne cani bir kadın, eline bir şey geçse kapımızı çalıp bizi kesecek’ diye korkarım. Geldiğimiz noktaya bakın. Başında örtüsü olan ve dindar olduğunu söyleyen bir kadın asmaktan, kesmekten bahsediyor. Bu başörtüsü nefreti doğuracak, ondan korkuyorum. Yoksa bu kadın ne halt ederse etsin. Millet başörtüsünden nefret edecek hale gelecek. Sokakta yürürken hakaret ediliyor. Neden? Bu kadın yüzünden.” ifadelerini kullanmıştı.
CAMİLERDEN DUA VE SALAVAT
Korona günlerinde her gün camilerden dua ve salavat okunmasını da eleştiren Bülent Arınç, “Her gün yatsı ezanı okunuyor, camide kimse yok. Cemaat de yok. Ama arkasından aziz kardeşim 15 dakika salavatlar, dualar… Yahu böyle bir şey bir defa olur benim bildiğim. Her gün Mevlid-i Şerif gibi.. Ezanın arkasından öğlen de var böyle bir şey, daha kısa. İkindide de var daha kısa. Yani insanları nefret mi ettiriyoruz, yoksa insanların dini duygularını daha mı canlı tutuyoruz. Bana kalırsa bu bir bid’attır diyorum.” şeklinde konuşmuştu.
TEPKİLER ÜZERİNE AÇIKLAMA
Bülent Arınç’ın, Kemal Öztürk’ün YouTube yayınında yaptığı bu açıklamalar, tartışmaların da fitilini ateşledi.
Arınç, tepkilerin çığ gibi büyümesi üzerine Twitter hesabından yeni bir açıklama yaptı.
“BUNA DUR DEMEK GEREKİR”
Bülent Arınç, şunları söyledi:”FETÖ ya da bir başkası tüm darbelere ve darbe sevenlere ilk karşı çıkacak insanlardan biriyim. Demokrasi mücadelesi ve darbe karşıtlığı ile geçen tüm siyasi hayatım bunun delilidir. Ancak darbe karşıtlığı yapacağım diye ölüm listeleri hazırlayan, insanlarım mahremiyetine dil uzatan, birilerini isim vererek tehdit eden, artık dengesi bozulmuş bir güruhu eleştiriyorum. Bu üslup, bu dil, bu tutum en başta demokrasiye dini inançlarımıza ülkemize ve nihayetinde partimize zarar verir. Buna ‘dur’ demek gerekir.
Ömrünü dini bir hayat sürmeye adamış birisiyim. Koronavirüs nedeniyle camilerden ve minarelerden okunan salavatları, duaları daha güzel okumanın ve daha ayarında yapmanın faydalı olacağını dile getirdim. Bununla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığımızın bir kamuoyu araştırması yaparak durumu gözden geçirmesinin faydalı olacağı kanaatindeyim.
“İKİ KONUDA SÖYLEDİĞİM SÖZLERİN ARKASINDAYIM”
Bu iki konuda söylediğim sözlerin arkasındayım. Her yerde ve her platformda da savunurum. Bu sözlerimden yola çıkarak, beni FETÖ’cü, darbe yanlısı, ezandan-salavattan rahatsız olan biri gibi göstermeye çalışan, bu camia için utanç verici yalanlar, iftiralar, hakaretlerle dolu bu kampanyayı nefretle kınıyorum. Bu insanları beni anlamalarını da beklemiyorum. zira bu kampanyayı yapanların ve sözcülük edenlerin; bir gün ülke, millet, din ya da dava diye bir dertleri olmadığı acı bir şekilde anlaşılacaktır.
“YANLIŞA YANLIŞ DEMEYİ SÜRDÜRECEĞİM”
Hiçbir kurum, hiçbir makam, hiçbir unvan baki değildir. Hepsi geçicidir. Bunlar için insanın haysiyetini, onurunu, kişiliğini, ilkelerini çiğnemesi zavallılıktır. İnandığım değerler, ilkeler ve onurumla doğruya doğru, yanlışa da yanlış demeyi sürdüreceğim.”
Göz Atmak İster misiniz?
“Etki Ajanlığı” yasa teklifi revize edilmek üzere geri çekildi
Kamuoyunda ‘etki ajanlığı’ olarak adlandırılan, “Devletin Güvenliği veya Siyasal Yararları Aleyhine Suç İşleme” maddesi geri …