HDP, İP’i neden kopardı?

HDP ile İYİ Parti arasındaki örtülü ittifak kavgası derinleşerek büyümeye gideceği yerde aksine üstü örtülüyor. HDP’nin terör örgütü PKK ile ilgisinin olduğunu bilmeyenimiz yoktur ama ne hikmetse İYİ Parti bunu ya anlamamış ya da görmezden gelmiştir.
31 Mart Yerel Seçimlerinde CHP ile aleni, HDP ile örtülü ittifak yapan İYİ Parti’nin Genel Başkanı Meral Akşener, aylar öncesinde HDP’yi terör örgütü PKK’nın yanında konumlandıran bir açıklama yapmıştı. Açıklama yaptı yapmasına da ama o tarihlerde samanlık devrimcisi HDP’li Ertuğrul Kürkçü, Meral Akşener’e tepki göstererek “Ben sizi gladio terör örgütünün Asenası olarak konumlandırıyorum” ifadesini kullanmıştı. Bu ağır ithama tepki göstermeyen ve yenilir yutulur cinsinden olmayan o açıklamaya ne Akşer’den ne de İYİ Parti yöneticilerinden bir kınama gelmedi.
Ta ki; birilerinin “memleket masası”, Bahçeli’nin de ihanet masası dediği ve Sırrı Süreyya Önderin örtülü ittifakın bütün sırlarını ifşa ettiği ana kadar. Her iki kesim de sus pus bir vaziyette sanki fırsat kolluyorlardı. Gerek İYİ Parti cephesinde gerekse HDP cephesinde kimse gıkını çıkaramıyordu. Ne zaman açık sözlü adam olarak bilinen  Sırrı Süreyya Önder’in o itiraf niteliğindeki açıklaması geldi, gizemli örtülü ittifakın kirli ilişkileri çorap söküğü gibi bir bir çözülüp ortaya çıkmaya başladı. Bize göre kim neyi çok konuşursa o konuştuklarının esiri oluyor. İnsan ne yaparsa yapsın, sanatıyla, kişiliğiyle hatta siyasetiyle kısacası kendisiyle çelişmemelidir.
Şu an örtülü ittifakta kızılca kıyametin kopmamasının ardından bu hayati öneme sahip bir siyasi olayın üstünün örtülmesinin nedeni tarafların samimi davranmamasıdır. HDP ama öyle ama böyle bir siyasi misyonu olan bir partidir. İYİ Parti, HDP’nin her açıklamasında biz sırtımızı dağa dayamışız dediğini inkar etmez herhalde. İnkar etmediği için olmalıdır ki, tereddütsüz bir şekilde HDP’yi terör örgütü PKK’nın yanında konumlandırdı. Bunun böyle olduğu bilindiği halde Ülkücü kimliğe bürünen İyi Parti’nin CHP’nin gazına gelerek örtülü de olsa HDP ile bir araya gelmesi kabul edilebilir bir olay değildir.
İyi Parti’nin bu çirkinliği seçmenine izah etmesi gerekmektedir. Yoksa 2023’e kadar tabela partisi olarak tarihe gömülecektir. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e “HDP için ne diyorsunuz?” sorusu üzerine Akşener’in “HDP, PKK’nın uzantısıdır” demesi doğru ve yerinde bir açıklamadır. Buraya kadar her şey normal görünse de örtülü ikili arasında çelişki var.
Çelişkinin dağ tarafı olan HDP, işte bu cevaba bozuluyor. Bozulma kardeşim niye bozuluyorsunuz ki! Arkamızı dağa dayatmışız diyen yöneticilerinizi yok sayacak değilsiniz. Sırrı Süreyya’nın İYİ Parti ile ilgili çıkışları üzerine bozulan Ahmet Türk, Meral Akşener’in dilini “ötekileştirici ve ayrıştırıcı bir dil” diye nitelendirerek hem Akşener’in açıklamasına hem de “bazı şeyler saklı kalmalı diyerek” Sırrı Süreyya Önder’in itiraf gibi açıklamasına bozulduğunu ortaya koydu.
Oysa “bozulmak” yerine HDP, başka şeyler yapmalıydı. Geçmişte bazı yöneticilerimiz böyle demişti ama bizim terör örgütü PKK ile bir ilişkimiz yoktur diyebilirlerdi. Her ne hikmetse onlarda susmayı tartışmayı daha da ileriye götürmediler. Eğer gerçekten HDP’nin PKK ile ilişkisi yoksa şu açıklamaları yapmaları yerinde ve kaçınılmaz bir karar olurdu.
Eğer HDP’nin PKK ile ilişkisi yoksa “Biz PKK’nın uzantısı değiliz” diyebilirdi. Bununla da yetinmeyip, “Parti olarak biz kendi kararlarımızı kendimiz alırız, PKK’dan talimat almıyoruz. Hiçbir güç bizi bir terör örgütünün uzantısı olarak gösteremez. Bizi terör örgütü ile bağdaştıranlar siyasi geleceğimize ipotek koyup siyasi irademizi töhmet altında bırakıyor. Bize iftira atanları da PKK’yı da kınıyoruz diye haykırmaları gerekirdi. Fakat HDP, bunların hiçbirini ama hiçbirini yapmadı. Sadece bozuluyor. Bozulmak yetmez kardeşim. Kamuoyunun sizin eski yöneticilerinizin açıklamasıyla oluşan bir kanaati var. Bunu değiştirmeniz lazım. Bu açıklamaları yapacağınıza susmayı ve örtülü ittifakı örtbas etmeyi tercih ettiniz. Madem ki İP’i kopardınız, neden sustunuz? Birilerinin HDP çelişkisini izah etmesi lazım.
Diğeri de Milliyetçi, Ülkücü kimliği ile siyasi hayata atılan İYİ Parti’nin HDP ile olan örtülü ittifakını gizlemesinin hiçbir önemi yoktur. İYİ Parti CHP’nin gazı ile MHP’den ayrılmış hülle yoluyla mecliste gurup kurup hazinden yardım almıştır. Şimdi hem milliyetçi-Ülkücü bir kimliğe sahip olacaksınız hem de Türkiye’nin 50 yılını çalan ve terör örgütü PKK ile ilişkisi olduğu iddia edilen bir siyasi parti ile örtülü ittifakta bulunacaksınız. Sizi buraya zorlayan nedir? İç güçler mi, dış güçler mi? İspatlayın demekle kamu ve toplum vicdanında aklanılmıyor. Şahsen İYİ Parti’den daha gür ve güçlü bir açıklama beklemekteyim. İYİ parti güçlü bir çıkış yapmadığı sürece dolaylı yollarla geveleyip durması örtülü ittifakı gizlemez aksine daha fazla ifşa eder. İYİ Parti’ye sorum. Bu çelişki niye?
Hülasa siyasi kirlilik ve lider sultası yıllardan beri süre gelmektedir. Türkiye Cumhurbaşkanlığı sistemiyle şaha kalktığına göre, bu siyasi kirliliğin önünü çıkaracakları “Siyasi Etik Kanunu” ile tıkamaları mümkündür. Keza siyasi partiler kanununda transferler borsası kurulmadan bir an önce behemehal vakit geçirilmeden değiştirilmelidir. Çünkü istikrar da huzur da ekonomik kalkınmışlık da siyasi kokuşmuşluğun kirli çarklarında, örtülü ittifaklarında eriyip gitmekte, güven ve huzur bunalımı şiddetle alevlenmektedir. Bu alev hülle yoluyla yeni yeni partilerinin doğurmasına, kendi kendisiyle çelişen siyasilerin, transfer borsalarına takılmasının ardı arkası tükenmek bilmeyecektir. Oysa Türkiye’nin doğuran partilere, transfer çarşısında müzayedeye çıkan milletvekillerine değil siyasi etik ve ilkeli duruş ve tutumlara, en önemlisi siyasi istikrara ihtiyacı var. İP’i koparanlara, örtülü ittifakı gizleyenlere değil.

Hakkında Aziz Dağtekin

1960 yılında Elazığ'da doğdu. Öğrenimini İstanbulda tamamlayarak gazetecilik mesleğine 1983 yılında başladı. sırasıyla Hergün, Bulvar, Hürriyet ve Türkiye Gazetelerinde muhabirlik ve yazı işleri kadrolarında görev aldı. Basın sektöründen 2006 yılında emekli oldu. Halen idare yeri Adana olan ve Ulusal yayın yapan Netinternet, Ekonet Haber, Eko İntenet Haber sitelerinde Genel Yayın Yönetmenliği ve ekonomi ile alakalı yazı ve yorumlar yazmaktadır. Gazetecilik mesleği yanısara sigortacılık, pazarlama ve finans sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulundu. Sırasıyla İhlas Barter ve Turk Barter'da franchise ve bölge müdürlüğü görevlerinde yer aldı. 2005 yılında Turk Barter'dan ayrılarak Anadolu Barter'ı kurdu. Halen 13'e yakın şubesiyle faaliyet gösteren Anadolu Barter'ın Yönetim Kurulu Başkalığını yürütmektedir. Evli ve 2 çocuk babası olan Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin halen Basın Konseyi üyesi ve Adana'da Kurulu bulunan Çukurova Güreş Vakfı ile Elazığlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin de kurucu üyesidir.

Göz Atmak İster misiniz?

Cuma Hutbesi’nde “yılbaşı” detayı

Bu hafta Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen hutbe konusu “Milli ve …

Bir yanıt yazın