Aziz Dağtekin yazdı
Yine olmadı Kılıçdaroğlu, yine olmadı. Yakışıksız söylemlerinizle Türk ordusuna savaş açmanız kabullenecek bir olay değildir. Unuttuğunuz veya görmediğiniz bir gerçek var ki o gerçek de Türk Ordusu mensuplarının herhangi bir siyasi liderin peşine takılmadığı veya takılamayacağı gerçeğidir.
Sayın Kılıçdaroğlu, bu kavgacı, tehditkar ağınızı biraz toparlamanızı, devlet kurumlarına karşı daha dikkatli davranmanız gerektiğini hatırlatmak isteriz. Cumhur İttifakı’na oy veren seçmenleri, esnafı, öğretmenleri, polisi, jandarmayı tehdit ederek, nefret siyaseti takınarak, TSK’nın komuta kademesine hakaret ederek haddini aşan tehditleriniz tüm seçmenleri ve bizi kuşkulandırıyor. Kuşkusuz demokrasilerde bütün kurumlar eleştirilebilir. Ancak, eleştiriyle hakaret arasında çok temel bir çizgiyi atlamamak lazımdır. Bu çizgiyi de aklı başında bir siyasetçinin, birazcık da olsa devlet adamı niteliklerine sahip olması hasebiyle asla geçmemesi gereken bir sınır olduğunu hatırlatırız.
Bu kurumları itibarsızlaştırmak kimseye fayda sağlamaz. Ama Sayın Kılıçdaroğlu bu yolda yürümeyi ısrarla deniyor. Bize göre Kılıçdaroğlu sınırları zorluyor. FETÖ’nun ülkeyi bölmesine tiyatro diyen, onları KHK kararlarıyla geri görevlerine iade edeceğiz diyen ağzın son olarak da vahim sözlerle TSK’ya saldırması, komuta kademesine hakaret etmesi bu sınırı geçtiğinin son işaretidir. Keza bize göre, hiçbir şekilde bir siyasetçi ve devlet adamı kimliğiyle bağdaşmayacak bu sözlerin Sayın Kılıçdaroğlu’ndan gelmesi hiç de şaşırtıcı olmamıştır. Çünkü bu tehditler ne ilk olmuştur ne de son olacaktır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni nesil obüslerin TSK’ya teslim töreninde muhalefete yönelik eleştirileri sırasında salonda bulunan TSK mensuplarından bazılarının alkışlamasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu’nun ”Siyaset koridorlarında kariyer devşiren askerler koyarsanız elinizde bol yıldızlı bol apoletli Ortadoğu apoletleri kalır. Onlar savaşlardan cephelerden kaçtılar. Komuta kademesi haddini bilsin. Siyaset askerin işi değildir, herkes haddini bilecek. Siyaset mi yapmak istiyorlar? Çıkartsınlar o kutsal üniformayı, hizalansınlar Erdoğan’ın yanına, Perinçek’e de takılsınlar. Erdoğan artık o dünyaların adamı. Beraber olsunlar.” demesi Türk Ordusu için yenilir yutulur cinsten sözler değildir.
Bize göre Kılıçdaroğlu, bu talihsiz çıkışıyla ABD’nin Türkiye’ye ve Ordusuna karşı başlatmış olduğu psikolojik savaşta rol kapmaya çalışmaktadır. Bu talihsiz açıklamalar ABD emperyalizmine ve sömürgecilere karşı savaşan Kahraman Türk ordusuna, Yiğit Türk komutanlarına, subaylarına ve askerine aleni ve açıkça bir savaş ilanıdır. Bize bir oyuncak kuvvetini hatırlatan bu talihsiz açıklamanın sahibi bu haddini aşan konuşmayı yapma cesaretini nereden alıyor? Hangi güç adına Türk ordusuna, Türk komutanlarına karşı ‘haddinizi bilin’ deme cesaretini buluyor? Türk komutanlarına haddinizi bilin diyen sözlerin sahibi bu söylemiyle kimin emrinde, hangi görevde? ABD’nin psikolojik harekat dairesinde çalışan bir görevli gibi tehditler savuran bu sözlerin sahibi bize Vatan Partisi Lideri Perinçek’in,”Bu doğrudan doğruya Amerika Birleşik Devletleri’nin, 6. Filo’nun, bir kara propaganda memurunun yapacağı bir iştir” söylemini tesciller niteliktedir.
Unutmamak gerekir ki, savaş psikolojisinde, komutanı düşürdün mü orduyu düşürmüş sayılırsın. Herhangi bir birliği bozguna uğratmak için birinci hedef onun komutanını ya öldürmektir ya da mahiyetindeki askerin o komutanına olan güvenini sarsmaktır. Böyle bir görev üstlendiği anlamına gelen talihsiz konuşmanın sahibi düşman mevzisinde tavır aldığının işaret fişeğidir.
Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki, Türk ordusu herhangi bir siyasi liderin peşine takılmaz. Beynini, ruhunu FETÖ’ye satanlar hariç. Bu açıklamanın daha ağırını şahsen Kılıçdaroğlu’ndan FETÖ için beklerdim. Ancak bırakın FETÖ için bir kelam etmeyi göreve gelmeleri halinde KHK ile uzaklaştırılan FETÖ’cuları görevlerine iade edeceğini defalarca söylemektedir.
Peki Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamaları ne anlama geliyor?
FETÖ’ya el salayan, Başkan Tayip Erdoğan ile Vatan Partisi Doğu Perinçek’i, tehlikeli gören anlayış çok yanlıştır. FETÖ’ya hain demeyen, Türk Ordusu mensuplarını aşağılayan ağız Türk ağzı olamaz. Bu ağız, hayâsızca, utanmazca Türk komutanlarına karşı psikolojik savaş temaları taşımaktadır. Bu ağız fitne ağzıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri içinde ne başkan Tayyip Erdoğan’ın ne de Doğu Perinçek’in siyaseten peşine takılacak komutan yoktur. Dolayısıyla TSK içinde bu açıdan da bir ayrılık ve yabancılaştırma, fitne tohumu ekilmek isteniyor. Bunu herkes bilmelidir ki, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde kimse herhangi bir siyasi liderin peşine takılmaz. Ancak FETÖ’nun arkasına takılanlar hariç. Onlar ruhunu da fikrini de ABD’nin gayri meşru çocuğu olan FETÖ’ya satanlardır.
Bu vesileyle sayın Kılıçdaroğlu’nu HDP ağzıyla konuşmamaya, TSK hakkında sarf ettiği sözlerinden dolayı komuta kademesinden özür dilemeye, ABD’nin bugüne kadar Türk Silahlı kuvvetlerine yönelik psikolojik harekâtta kullandıkları temalardan eylem ve söylemlerden kaçınmaya davet ediyoruz. Bu ülke ordusuyla birlikte hepimizin. Tek bir fark ile kendisini Türk sana herkesin.