Millet İttifakı’ndan son çıkış “suikast” kartı

Türkiye ısrarla 1970’li yıllara çekilmek isteniyor. Bunu da Emperyalist ABD istihbaratı ile güdümüne aldıkları bölücü dostlarıyla denemeye çalışacaklarına inancım tamdır.
Emperyalist ABD çıkarlarına ters düşen ve kullanmaktan zorlandığı ülkeler için hep aynı taktiği uyguluyor. Biz bunu 1970’li yıllarda da ABD’nin çıkarlarına rest çeken ve bu yüzden ambargoya maruz kalan Ecevit iktidarında da gördük.
Nitekim bugünlerde sözde “Kürt sorunu”nu ortaya atıp HDP’yi meşrulaştırmaya çalışan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim öncesi Başkan Erdoğan’ın sokağa silahlı grupları salacağını ve suikastların yaşanacağını söylemesi büyük bir talihsizliktir. Kılıçdaroğlu’nun boyunu aşan bu sözleri sarf etmesi tesadüfi olmadığını düşünüyorum.
Kılıçdaroğlu’nun bu haddini aşan skandal açıklamalarının ardından şimdi de İYİ Partili Koray Aydın “suikast” iddiasında bulunması tehlikenin boyutunu ortaya koymaktadır. İYİ Parti ve CHP’nin eş zamanlı olarak suikast iddialarını gündeme getirmeleri, bu açıklamaların benzerlerini 15 Temmuz öncesi terörist başı Fetullah Gülen’in de aynı dili konuşması dikkatimizden kaçmıyor. Açıklamaların aynı olması Millet İttifakı’nın FETÖ taktiği uyguladığını gözler önüne sererken, “kendileri suikast yapıp suçu hükümete mi atacaklar?” sorusunu da akıllara getirmiyor değil.
Türkiye’de toplumu ayrıştırmayı hedefleyen, “siyasi ciyanet” açıklaması ile kaos çağrısı yapan CHP ve ortağı İYİ Parti, hangi karanlık odaklarca planlanan bir oyuna göre hareket ediyor? ABD’ye sürekli “dost” sinyali gönderen, terörün siyasi şubesi HDP ile ortak olan, terör örgütleriyle iş birliği yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve ortağı İYİ Parti neden şimdi kaos mesajlarını peş peşe veriyorlar? Binlerce masum vatandaşımızın azmettiricisi Selahattin Demirtaş’a “özgürlük” isteyen, PKK, YPG, PYD, FETÖ, DHKP-C, MLKP gibi terör örgütleriyle aynı frekansta buluşan Atatürk’ün partisi olmaktan çıkan CHP, ”Siyasi cinayet” oyunuyla neyi amaçlamaya çalışılıyor? Merak ediyoruz doğrusu.
PKK’nın siyasi uzantısı HDP ve Fetullahçı terör örgütü (FETÖ) ile her türlü siyasi projede beraber olan Kemal Kılıçdaroğlu hatırlarsanız geçtiğimiz günlerde “Seçimler öncesi siyasi cinayetlerden endişe ediyorum” şeklinde bir açıklama yapmıştı. PKK, YPG, PYD, FETÖ, DHKPC, MLKP gibi terör örgütleriyle aynı çizgide durmaktan kaçınmayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hatırlarsanız kanlı 15 Temmuz darbe girişiminden önce de “Siyasi cinayetler olabilir” açıklaması yapmıştı. CHP liderinin 15 Temmuz hain darbe girişimindeki süreci andıran güncellemesi, yeni bir kaos planlandığının işareti olarak görüyor ve algılıyoruz. Keza ABD’ye sığınan firari terörist başı Fetullah Gülen de “Bundan sonra da faili meçhul melun cinayetler olabilir…” demiş, peşinden 15 Temmuz hain darbe girişimini organize etmişti.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Siyasi cinayetler olabilir” sözü, bize göre FETÖ’nün içinde yer aldığı yeni bir kaos planının devreye sokulduğunun nişanesidir.
Başta 15 Temmuz olmak üzere, Gezi olayları ve 6-7 Ekim olaylarında, vandalların sokakları yağmalayıp masum kişilerin canına kastettiği o zor günlerde, masum vatandaştan yana olmak yerine katillerden yana olmayı seçen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başkan Erdoğan için “2023 seçimleri öncesi sokaklara silahlı kişileri salarak bazı kişileri öldürtebilir” suçlamasında bulunması yenilir yutulur bir iddia değildir.
Şimdi bu açıklamaları hükümetin ve Cumhuriyet savcılarımızın dikkate alması, konunun üzerine hassasiyetle gidilmesi kaçınılmaz bir hal almıştır. Kimsenin Türkiye’nin fabrika ayarlarıyla oynayıp, ülkeyi 12 Eylül öncesine götürmeye hakkı yoktur. Türkiye’yi karanlık ve kanlı günlere sürüklemek isteyenlerin bir karın ağrısı olduğunu anlıyoruz. CHP ve İYİ Parti bu iddiasını açıklığa kavuşturmalı. Ülkenin istikbaline ve istiklaline siyasi hesap uğruna gölge düşürmeye kalkışmamalıdır. Bütün tarafları şeffaf bir şekilde iddialarını ispata, Cumhuriyet savcılarını da göreve davet ediyorum. Yarın geç olabilir.

Hakkında Aziz Dağtekin

1960 yılında Elazığ'da doğdu. Öğrenimini İstanbulda tamamlayarak gazetecilik mesleğine 1983 yılında başladı. sırasıyla Hergün, Bulvar, Hürriyet ve Türkiye Gazetelerinde muhabirlik ve yazı işleri kadrolarında görev aldı. Basın sektöründen 2006 yılında emekli oldu. Halen idare yeri Adana olan ve Ulusal yayın yapan Netinternet, Ekonet Haber, Eko İntenet Haber sitelerinde Genel Yayın Yönetmenliği ve ekonomi ile alakalı yazı ve yorumlar yazmaktadır. Gazetecilik mesleği yanısara sigortacılık, pazarlama ve finans sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulundu. Sırasıyla İhlas Barter ve Turk Barter'da franchise ve bölge müdürlüğü görevlerinde yer aldı. 2005 yılında Turk Barter'dan ayrılarak Anadolu Barter'ı kurdu. Halen 13'e yakın şubesiyle faaliyet gösteren Anadolu Barter'ın Yönetim Kurulu Başkalığını yürütmektedir. Evli ve 2 çocuk babası olan Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin halen Basın Konseyi üyesi ve Adana'da Kurulu bulunan Çukurova Güreş Vakfı ile Elazığlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin de kurucu üyesidir.

Göz Atmak İster misiniz?

“Etki Ajanlığı” yasa teklifi revize edilmek üzere geri çekildi

Kamuoyunda ‘etki ajanlığı’ olarak adlandırılan, “Devletin Güvenliği veya Siyasal Yararları Aleyhine Suç İşleme” maddesi geri …

Bir yanıt yazın