1071 Malazgirt ve Büyük Taarruz Zaferi kutlu olsun!

Aziz Dağtekin Yazdı

Aylardan Ağustos günlerden Cuma, gün doğmadan evvel Bozkurtlar ordusu cihan-ı şümul davası için geçti hücuma. Bir cuma günü yani bundan 952 yıl önce bugün, 1071’de ecdadımız Malazgirt Zaferi ile Türkiye’ye ve Türk Milleti’ne Anadolu’nun kapıları ardına kadar açtı.

Türk Milleti olarak tarih boyunca din-i İslam’a gönülden bağlı bir millet olduk. Türk Milleti bu engin bağlılığı sebebiyle İlâh-i kelimetullah yani Allah’ın adını yüceltme aşkıyla yanıp tutuşmuştur. Bu sadakati hak ve hakikati, barış ve huzuru, adalet ve iyiliği yeryüzüne hâkim kılma gayesinden ayrılmadığımızdan olmalıdır ki, rabbimiz her türlü zorluğu ve başarılamaz, girilemez denilen her türlü sıkıntıyı kolay kılmıştır. Allaha sonsuz hamd ve senalar olsun ki rabbimiz her daim zalimin hasmı mazlumun umudu olan aziz milletimizin daima yanında oldu. Mümin gönüller, İstiklal ve istikbalimizin teminatı olan Anadolu’yu yurdumuz kılan 26 Ağustos Malazgirt Zaferi, Allah-ü Teala’nın, aziz milletimizi nusret ve inayetinden mahrum etmediğinin şahididir. En güçlü şahitlerinden biri de aşılması zor denilen donanmalarla vatanımızı işgal etmeye kalkışan emperyalist güçleri mağlup ettiğimiz Çanakkale Zaferidir. Bütün yokluk ve imkansızlıklara rağmen hayasızca akınlara “dur!” dediğimiz Milli Mücadele ruhu bunun en büyük delilidir. Çanakkale zaferini taçlandıran vatan aşkıyla dolu imanlı yüreklerin Anadolu’muzdan düşmanları kovduğu 30 Ağustos Büyük Taarruz Zaferidir.

Vatanımızı bölmek, milletimizi esaret altına almak isteyenler dün olduğu gibi bugün de vardır. Yarın da hep var olacaklardır. Bu gerçeği hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadan vatan sevgisi ile dopdolu, gözünü kırpmadan şehadete koşacak nesiller yetiştirmek en büyük idealimiz olmalıdır. İstiklâl Marşı Şairimizin bir asır önce dile getirdiği şu mısralar, millet olarak bu ruhu hep taşımamız gerektiğini ortaya koymaktadır:

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Şühedâ fışkıracak, toprağı sıksan şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Bugün bize düşen, aramıza fitne, fesat ve ayrılık tohumları ekmek isteyenlere karşı uyanık olma ve dik durma zamanıdır. Her zamankinden daha fazla el ele, omuz omuza, gönül gönüle vermemiz, kardeşlik ahlakını kuşanmak, birlik ve beraberliğimizi daha güçlü kılmamız gerekmektedir.

Ecdadın kanlarıyla suladığı bu kutsal ve mübarek toprakları asırlardır Türk yurdu kılan fetih ruhunu diri tutmamız gerekmektedir. Şanlı ecdadımızın, uğruna şehadete yürüdüğü mukaddes değerlere sahip çıkmak, bu değerleri gelecek nesillere aktarabilmek en büyük idealimiz olmalıdır. Bu vesileyle Allah’ın adını yüceltme uğruna canından geçen ve bu cennet vatanı bizlere emanet bırakan aziz şehitlerimizi, ebedi âleme göç eden kahraman gazilerimizi rahmetle yâd ediyorum.
Mekânları ve makamları cenneti ala olsun. Hayatta olan gazilerimize ise sıhhat, afiyet ve hayırlı ömürler diliyorum. Cenâb-ı Hak, vatanımızın bekası, milletimizin huzur ve güveni için gecesini gündüzüne katarak mücadele eden peygamber ocağı kahraman ordumuzun ve emniyet güçlerimizin yardımcısı olsun. Bütün kötülüklerden ve şerlerden onları muhafaza eylesin.

Bu vesileyle kan dökerek, can vererek Anadolu’yu yurt edinmemiz için kapıları ardına kadar açan atalarımıza ve şehitlerimize rahmet olsun. Malazgirt Zaferi kutlu olsun. Ne mutlu Türk’üm diyene!..